16. bölüm TOT ve Fitness (40 Yaş Üstü Erkekler İçin)

TOT ve Fitness: 40 Yaş Üstü Erkekler İçin Kas, Yağ ve Dayanıklılık Dengesi

16. bölüm

TOT ve Fitness (40 Yaş Üstü Erkekler İçin)

Giriş: 40 Yaş Üstünde Testosteron ve Formda Kalma

40 yaşını geçtikten sonra erkek vücudunda belirgin değişimler yaşanmaya başlar. Özellikle testosteron hormonu seviyeleri her yıl ortalama %1-2 oranında düşer ve bu düşüş, yorgunluk, cinsel istekte azalma, ruh hali dalgalanmaları ve kas kütlesinde azalma gibi belirtilere yol açabilir 1stoptimal.com. Bu süreç doğal yaşlanmanın bir parçası olsa da, altında geç başlayan hipogonadizm (LOH) olarak bilinen hormonal bir dengesizlik yatabilir mdpi.com. Testosteron seviyelerindeki bu yaşa bağlı azalma, beraberinde kas gücü ve kas kütlesinde düşüşe, metabolizmanın yavaşlamasına ve vücutta yağlanma artışına katkıda bulunur mdpi.com. Sonuç olarak, 40’lı ve 50’li yaşlardaki birçok erkek, eskisi kadar kolay kas yapamadığını, göbek çevresinde yağ biriktiğini ve dayanıklılığının azaldığını fark eder.

Bu noktada devreye giren Testosteron Optimizasyon Tedavisi (TOT), diğer adıyla testosteron replasman tedavisi, yaşa bağlı testosteron düşüşünün olumsuz etkilerini hafifletmeyi amaçlar. TOT, tıbbi gözetim altında vücuda dışarıdan testosteron hormonu verilerek seviyelerin “optimal” düzeye çıkarılmasını hedefler. Dr. Ömür Erdem Akkaya’nın hasta ve sporcu rehberi yaklaşımıyla ele alırsak, TOT ilaçlı bir doping yöntemi değil, aksine eksilen hormonun kontrollü biçimde yerine konmasıyla sağlığın ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi stratejisidir. Amaç; orta yaş ve üstü erkeklerin kas kaybı (sarkopeni), yağlanma, enerjisizlik gibi sorunlarını bilimsel temelli ve güvenli bir şekilde çözmektir.

İlerleyen bölümlerde TOT’un üç temel alanda – kas kütlesi kazanımı, yağ yakımı ve kardiyovasküler dayanıklılık – 40 yaş üstü erkeklere neler vaat ettiğini ele alacağız. Her bölümde, Amerika’da tanınmış bir örnek figür üzerinden konuyu somutlaştıracağız: 50’li yaşlarında Wolverine rolü için vücudunu baştan yaratan Hugh Jackman, sabah 4’te kalkıp disiplinle antrenman yapan Mark Wahlberg ve yaşı ilerlemesine rağmen direnç antrenmanındaki başarısıyla dikkat çeken Joe Rogan. Ayrıca 2022–2025 yılları arasında yayınlanmış güncel bilimsel araştırmalardan veriler sunarak TOT’un etkilerini sade bir dille, ama bilimsel dayanakla açıklayacağız.

Not: Bu bölümde verilen bilgiler, hastaların anlayabileceği bir dilde sunulsa da, bilimsel araştırmalara dayalıdır ve referanslarla desteklenmektedir. TOT’un herkese uygun bir tedavi olmayabileceğini, tıbbi değerlendirme gerektirdiğini unutmamak önemlidir. Yazının sonunda, 40 yaş üstü erkekler için yaşa özgü önerileri ve TOT’un güvenli uygulanmasına dair ipuçlarını bulacaksınız.

Şekil 1: Erkeklerde Testosteron Üretiminin Hormon Aksı. Hipotalamus-hipofiz-testis (HPT) eksenini gösteren bu diyagramda, beynin hipotalamus bölgesinin GnRH hormonu salgılayarak hipofizi uyarması, hipofizin LH/FSH salgılayarak testisleri uyarması ve testislerin testosteron üretmesi görülmektedir. Bu hormonal döngü, vücutta testosteron dengesini sağlar. Yaş ilerledikçe hipotalamus ve hipofizin bu eksendeki aktivitesi azalabilir, testislerin yanıtı zayıflayabilir ve toplam testosteron üretimi düşebilir. TOT, bu eksendeki doğal üretimin yetersiz kaldığı durumlarda tıbbi olarak dışarıdan testosteron desteği verilmesini içerir.

Kas Kütlesi ve Güç: TOT’un Sarkopeniye Karşı Etkisi

Yaşlandıkça birçok erkek için en can sıkıcı değişimlerden biri kas kütlesinin ve gücünün azalmasıdır. Normal şartlarda 20’li yaşlardan 70’li yaşlara gelene kadar iskelet kası kütlesi %25–30, kas gücü ise %30–40 oranında gerileyebilir mdpi.com. Bu yaşa bağlı kas erimesine tıpta sarkopeni denir ve orta-ileri yaş yetişkinlerde düşme, kırık ve günlük işlerde zorlanma riskini artırarak yaşam kalitesini düşürebilir mdpi.com. Sarkopeninin en önemli nedenlerinden biri erkeklerde testosteron seviyelerinin düşmesidir. Testosteron, doğrudan kas hücrelerindeki androjen reseptörlerine bağlanarak ve uydu (satelit) hücrelerini aktifleştirerek kas protein sentezini uyarır mdpi.com. Ayrıca vücutta büyüme hormonu ve IGF-1 gibi anabolik hormonların salgısını arttırarak kas yapımına dolaylı katkı sağlar. Bu nedenle ileri yaş erkeklerde testosteron eksikliği, kas liflerinin küçülmesine ve zayıflamasına yol açar.

Peki TOT bu süreci tersine çevirebilir mi? Son yıllarda yapılan araştırmalar, testosteron tedavisinin orta ve ileri yaş erkeklerde kas hacmini ve gücünü artırabildiğini gösteriyormdpi.commdpi.com. Örneğin, 40 yaş üstü erkekler üzerinde yapılmış 11 klinik çalışmayı inceleyen 2020 tarihli bir meta-analizde, testosteron takviyesi alan grupların 6-12 ay içinde yağsız vücut kütlesinde ortalama 2,5 kg artış yaşadığı saptanmıştır pubmed.ncbi.nlm.nih.gov. Aynı analizde, el sıkma kuvveti ve bacak gücü gibi ölçümlerde de testosteron alanlarda plaseboya kıyasla istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler görülmüştür (ör. bacak pres gücünde ~90 N artış) pubmed.ncbi.nlm.nih.gov. Benzer şekilde 2022 tarihli bir derlemede, birden fazla randomize kontrollü çalışma TOT’un düşük testosteronlu erkeklerde kas hacmini ve kuvvetini belirgin şekilde yükselttiğini doğrulamıştırmdpi.com. Kısacası, eğer bir erkekte testosteron düşüklüğü varsa, yerine koyma tedavisi kaslarının “yakıtını” geri kazandırarak hem kütle artışı hem de fonksiyonda düzelme sağlayabilir.

Testosteronun kaslar üzerindeki moleküler etkileri de bilim insanları tarafından ortaya konmuştur. Bu hormon, kas hücrelerinde uyku halinde bekleyen uydu hücrelerini aktive ederek yeni kas lifleri oluşumunu teşvik eder ve mevcut kas liflerinde protein sentezini hızlandırır researchgate.net. İlginç bir şekilde, testosteron vücuttaki kök hücrelerin yağ hücresine dönüşmesini de frenleyip onları kas hücresi yönünde farklılaşmaya teşvik eder researchgate.net. Yani TOT, vücutta adeta “kas yapım ustası” gibi davranarak kas onarım ve büyüme süreçlerini canlandırır. Ayrıca testosteron eksikliği bulunan erkeklerde TOT, egzersiz motivasyonunu ve enerjisini artırarak kişinin daha sık ve verimli antrenman yapabilmesine de yardımcı olabilir.

Örnek Vaka: Hugh Jackman’ın Wolverine Dönüşümü

50’li yaşlarına yaklaşmış bir erkeğin yoğun antrenman ve uygun desteklerle nasıl inanılmaz bir fiziksel dönüşüm geçirebileceğinin çarpıcı bir örneği olarak aktör Hugh Jackman’ı ele alalım. Hollywood yıldızı Jackman, Wolverine rolü için defalarca sıkı bir vücut geliştirme süreci geçirdi ve her seferinde yaşına rağmen kas kütlesini artırmayı başardı. Özellikle 2013 yapımı The Wolverine filmi ve 2017’de Logan filmi öncesi antrenmanları, orta yaşlı bir erkeğin disiplinli çalışmayla nasıl “sırlı bir çelik” gibi bir bedene kavuşabileceğini gösteriyor. Jackman bu roller için kişisel antrenörü eşliğinde aylarca yoğun ağırlık antrenmanları yaptı, beslenmesini düzenledi ve gereken zamanda kalori fazlası alarak kütle kazandı, ardından sıkı diyetle yağ oranını düşürdü manofmany.com. 50’li yaşlarının başında günde 6000 kaloriye varan temiz besinler tüketip ardından kardiyo ve ağırlıklarla bu kalorileri kasa dönüştürmek, çoğu gencin bile zor yapabileceği bir iş disiplinidir manofmany.com. Hugh Jackman’ın dediği gibi, “kolay değil, ama imkansız da değil” – önemli olan yeterince kararlı ve planlı olmaktır.

Jackman kamuya açık şekilde TOT yapıp yapmadığını belirtmemiş olsa da, onun örneği TOT’un potansiyel etkilerini kavramamız için değerli ipuçları sunar. Birincisi, yaş ilerledikçe de vücudun antrenmana yanıt verebildiği ve kas yapılabildiğidir. Testosteron seviyesi doğal olarak düşse bile (Jackman’ın 50’lerinde olduğu gibi), doğru egzersiz ve beslenme ile vücut hâlâ kas sentezleyebilir. İkincisi, bu süreçte hormonların rolü yadsınamaz: Orta yaşlı birinde böyle bir dönüşüm görülüyorsa genetik faktörlerin yanında testosteron düzeylerinin optimal olması da büyük fark yaratır. Nitekim uzmanlar, geç orta yaşlı erkeklerin de gençler kadar testosteronun anabolik (yapıcı) etkilerine yanıt verebildiğini, ancak yaşlıların vücudunda testosteronun dolaşımda kalma süresinin biraz daha uzun ve metabolize edilme hızının daha yavaş olabildiğini bildirmektedir academic.oup.com. Bu da TOT gibi tedavilerin 40-50 yaş üstünde doğru doz ve süreyle uygulandığında etkili olabileceğini göstermektedir.

Elbette Hugh Jackman örneği, ekstrem bir film hazırlığı sürecidir ve çoğumuz böyle aşırı bir program izlemeyeceğiz. Ancak önemli olan çıkarım şudur: Yaş 40’ı geçince kaderiniz kas kaybı yaşamak zorunda değildir. Eğer tıbbi olarak düşük testosteron sorununuz varsa, TOT bu tabloyu tersine çevirmede güçlü bir müttefik olabilir. Nitekim bir çalışma, düşük testosteronlu yaşlı erkeklere verilen 6 aylık tedavinin merdiven çıkma gücünü ve bacak kuvvetini anlamlı derecede iyileştirdiğini göstermiştir mdpi.com. TOT sayesinde 70’lerinde bile spor salonunda ağırlık çalışan, kıvrak ve güçlü kalabilen erkekler görmek artık şaşırtıcı değil. Bu tedavi, tabiri caizse “yıpranmış kas motoruna taze yağ eklemek” gibidir – kasların ihtiyaç duyduğu hormonal desteği sağlayarak, düzenli antrenmanla birleştiğinde vücudu adeta ikinci baharında yeniden inşa eder.

Yağ Yakımı ve Vücut Yağ Oranı: TOT’un Metabolizma Etkisi

Orta yaşı geçen erkeklerde bel çevresindeki kalınlaşma ve göbek bölgesinde yağlanma sık rastlanan bir yakınmadır. Bunun altında, yaşla birlikte metabolizmanın yavaşlaması kadar testosteron düzeylerindeki düşüşün de payı vardır. Testosteron hormonu yalnızca kaslar için değil, yağ dağılımı ve yakımı için de kritik bir rol oynar. Genç ve sağlıklı bir erkekte testosteron, yağ hücrelerinde yağ depolayan enzimlerin (ör. lipoprotein lipaz) aktivitesini baskılar ve yağ hücrelerinin küçülmesini teşvik eder. Ancak testosteron eksikliğinde tam tersi olur: Vücut yağ depolamaya daha meyilli hale gelir, özellikle karın bölgesinde viseral yağ (iç organların çevresini saran tehlikeli yağ) birikir mdpi.com. Bu nedenle 40-50 yaşlarındaki birçok erkekte düşük testosteron, göbek yapma ve kilo almaya yatkınlıkla bağlantılıdır. Nitekim araştırmalar, 45 yaş üstü erkeklerin %35’inde ve obezite veya tip 2 diyabeti olan erkeklerin %50’ye varan kısmında testosteron düşüklüğü tespit edildiğini göstermektedirresearch.va.gov. Yani kilolu erkeklerin yarısına yakını, hormonal olarak da dezavantajlı bir kısır döngüye girebilmektedir.

TOT’un yağ yakımına etkisi bu yüzden büyük ilgi çekmektedir. Yapılan klinik çalışmaların çoğu, testosteron tedavisinin vücut kompozisyonunda iki yönlü olumlu değişim yarattığını bildiriyor: Bir yandan yağsız kas kütlesi artarken, diğer yandan toplam yağ kütlesi azalıyor maturitas.org pmc.ncbi.nlm.nih.gov. Örneğin geniş çaplı bir derlemede, testosteron tedavisi gören erkeklerin ortalama 1-4 kg arasında yağ kütlesi kaybettiği ve eşzamanlı olarak 1,5-5 kg aralığında yağsız kütle kazandığı belirtilmiştir academic.oup.com. Bu değişim belki ilk bakışta mütevazı görünebilir, ancak unutmayın ki bu ortalamalar, hiçbir yaşam tarzı değişikliği yapmadan sadece ilaçla elde edilen farklardır. Eğer TOT ile beraber sağlıklı beslenme ve egzersiz de işin içine katılırsa, yağ kaybının çok daha belirgin hale geleceği aşikârdır. Nitekim 56 hafta süren bir çalışmada, diyet ve egzersiz programına eklenen testosteron tedavisinin, sadece diyet-egzersiz yapan gruba kıyasla daha fazla yağ kaybı ve daha az kas kaybı ile sonuçlandığı rapor edilmiştirmdpi.commdpi.com. TOT’un burada önemli bir avantajı, diyet yaparken genelde görülen kas erimesini azaltmasıdır – vücut kalori açığındayken bile testosteron desteği alan erkeklerde kaslar daha iyi korunur, verilen kilonun büyük kısmı yağdan olurmdpi.commdpi.com.

Testosteronun yağ dokusu üzerindeki etkilerini moleküler düzeyde de anlamaya başladık. Bu hormon, pluripotent kök hücreleri yağ hücresine dönüşme yönünde değil, kas hücresine dönüşme yönünde etkiler; yani vücutta “yağ depola” yerine “kas yap” sinyali baskın çıkar researchgate.net. Ayrıca testosteron, özellikle göbek çevresindeki yağ hücrelerinde biriken aromataz enziminin etkisini de düzenler. Obezite durumunda yağ dokusunda aromataz enzimi artar ve testosteronu östrojene çevirir; bu da testosteronu daha da düşürerek kısır döngüyü beslerresearchgate.net. TOT, yeterli testosteron sağlayarak bu döngüyü kırmaya yardımcı olabilir: Yeterli testosteron olduğunda vücut yağ birikimine daha az eğilimli hale gelir, insülin direnci azalır ve kişi kilo vermeye daha açık olurmdpi.commdpi.com. Hatta son yıllarda testosteron tedavisi, klasik zayıflama yöntemleriyle kilo veremeyen obez erkekler için deneysel bir destek unsuru olarak gündeme gelmiştir. Amerikan Endokrinoloji Derneği’nin obezite tedavi kılavuzlarında henüz resmi onayı olmasa da, pratikte bazı doktorlar TOT’u, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerine rağmen kilo veremeyen erkeklerde metabolik bir ateşleyici olarak kullanmaya başlamıştırresearch.va.gov.

Örnek Vaka: Mark Wahlberg ve Disiplinli Yaşam Tarzı

Yağ yakımı ve fit kalma konusunda çarpıcı bir figür olarak aktör ve yapımcı Mark Wahlberg’ü ele alalım. Kendisi 50’li yaşlarında olmasına rağmen halen gençlik dönemindeki kadar kaslı ve düşük yağ oranlı bir vücuda sahip. Peki bunu nasıl başarıyor? Cevap: İnanılmaz bir öz disiplin ve sabırla. Wahlberg’in günlük rutinine baktığımızda, sabah saat 2:30-3:30 gibi inanılmaz erken bir saatte kalkıp soğuk duş veya buz banyosu yaparak güne başladığını, ardından saat 4 civarı spor salonunda ağır antrenmana giriştiğini görüyoruzfoxnews.com. “4 A.M. club” (sabah 4 kulübü) diye adlandırdığı bu alışkanlığı sayesinde günün en sakin zamanında iki saate yakın egzersiz yapıyorfoxnews.comfoxnews.com. Mark Wahlberg, Fox News’a verdiği bir röportajda “Bazen benim de canım hiç kalkıp o antrenmanı yapmak istemiyor” itirafında bulunsa da, buz gibi suya girip çıktıktan sonra adeta yeniden doğduğunu ve “Tamam, uyandım ve hayattayım, hadi işime koyulayım” diyerek devam ettiğini söylüyorfoxnews.comfoxnews.com.

Wahlberg’in başarısının sırrı TOT veya başka bir sihirli iksir değil, büyük ölçüde bu titiz yaşam tarzıdır. Ancak onun örneği TOT bağlamında bize şunu gösteriyor: Eğer biri formda kalmak için her sabah 4’te kalkıp spor yapacak kadar kendini adayabiliyorsa, hormonal düzende küçük bir destek (TOT gibi) aldığında elde edeceği sonuçlar muazzam olabilir. Wahlberg gibi sabahın köründe ağırlık kaldıran, gün boyu temiz beslenen bir erkek düşünün; eğer bu kişinin testosteron seviyesi yaşla düşmüş ve alt sınırdaysa, TOT ile normale çıkarıldığında hem antrenmandan aldığı verim artacak hem de kasları daha iyi toparlanacaktır. Mark Wahlberg, sosyal medyada ve röportajlarında soğuk duşlar, yüksek proteinli diyet, aralıklı oruç (intermittent fasting) ve düzenli ağırlık antrenmanı gibi alışkanlıklarını dile getiriyorfacebook.com. Bunlar vücudunun yağ yakıcı makine gibi çalışmasını sağlıyor. İşte TOT da tam bu noktada, zaten disiplinli olan bir yaşam tarzının sonuçlarını çarpan etkisiyle artırabilir.

Bilimsel olarak bakarsak, TOT alan bir erkekte bazal metabolizma hızında artış ve kas kütlesi arttığı için günlük yaktığı kalori miktarında yükselme bekleriz. Örneğin testosteron tedavisiyle istirahat metabolizma hızında günde +100 kalori civarı bir yükseliş rapor eden çalışmalar mevcut. Bu, yılda fazladan ~36.500 kalori yakmak demektir ki, teorik olarak tek başına 5 kg yağ kaybına denk gelir. Elbette vücut dinamik bir sistemdir ve bu bireyden bireye değişir, ancak esas nokta şudur: TOT, vücudunuzu yağ yakmaya daha elverişli bir hale getirir. Mark Wahlberg gibi zaten tempolu yaşayan biriyseniz, TOT size eksik halkayı tamamlayıp maksimum sonuca ulaşma fırsatı sunar. Nitekim Wahlberg’in de bir dönem aralıklı oruç ve düzenli antrenman ile 12 kilo yağ verip daha fit hale geldiği, bunu yaparken kaslarını korumayı başardığı haber olmuştuyahoo.comsites.uvacreate.virginia.edu. Bu başarıda belki de kendi vücudundaki testosteron seviyelerini doğal yöntemlerle yüksek tutmasının payı vardı – ki sabah erken saatte ağırlık kaldırmak testosteronu doğal olarak da artıran bir yöntemdir. Eğer bu yeterli gelmeseydi, TOT gibi bir seçenek muhtemelen gündemine girebilirdi.

Mark Wahlberg örneğinden çıkarılacak ders, TOT’un tek başına mucize olmayıp yaşam tarzıyla el ele gittiğinde müthiş sonuçlar vereceğidir. Sıkı diyet ve antrenman yapmadan sadece hormon alarak vücut yağınızı sağlıklı bir düzeye indirmeniz zor. Ancak diyelim ki tüm doğru şeyleri yapıyorsunuz ama hala göbek gitmiyor, enerji düşük – o zaman doktor kontrolünde yapılacak bir testosteron ölçümü belki de eksik parçayı gösterebilir. Eğer testosteron gerçekten düşükse TOT ile desteklenip yeniden normal aralığa getirildiğinde, göbek yağının inatçı direnci kırılabilir. Nitekim bazı erkek hastalar, TOT sonrasında özellikle karın bölgesindeki yağlanmada belirgin azalma fark ettiklerini, eskiden haftalarca diyetle veremedikleri kiloları daha rahat verdiklerini bildirmektedirresearch.va.govresearch.va.gov. Bunun bir nedeni de testosteronun insülin duyarlılığını artırması ve kaslara glikoz alımını kolaylaştırmasıdır; yani yedikleriniz daha çok kasa yakıta giderken, karın çevresinde yağ olarak depolanma ihtimali azalır.

Tabii TOT’un metabolizma üzerindeki etkilerinden bahsederken güvenlik konusuna da değinmeliyiz. Testosteron tedavisiyle zayıflamaya çalışan erkeklerde mutlaka doktor takibi gerekir. Çünkü testosteron kanda kırmızı hücre üretimini de artırır (bu konuya dayanıklılık bölümünde değineceğiz) ve aşırıya kaçılırsa kanın koyulaşıp pıhtı riskinin artması gibi istenmeyen etkiler olabilirresearch.va.gov. Ayrıca hızlı yağ kaybı sırasında karaciğer enzimlerinde oynama, kolesterol profilinde değişim gibi durumlar olabileceğinden, hekiminiz periyodik kontrollerle bunları izleyecektir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), obezite tedavisi için testosteronu resmi olarak onaylamasa da, bu alanda büyük bir araştırma yürütülmektedir. Halen devam eden 5.000’den fazla erkekli bir plasebo kontrollü çalışma, TOT’un kardiyovasküler güvenliğini ve olası diyabet/yüksek kilo faydalarını incelemektedirresearch.va.gov. Sonuçları merakla beklenen bu araştırma, TOT’un uzun vadede gerçekten obezite ile mücadelede yeri olup olmayacağını netleştirecektir.

Özetle, yağ yakımı için TOT, kendi başına bir “kilo verme ilacı” olmasa da, özellikle hormon düşüklüğünden muzdarip orta yaşlı erkeklerde metabolik engelleri kaldıran, vücudu yağ kaybına daha müsait hale getiren bir yaklaşımdır. Mark Wahlberg gibi örnekler bize disiplinin önemini hatırlatırken, bilimsel veriler TOT’un disiplinli çabalara nasıl ivme kazandırabileceğini ortaya koymaktadır. Diyet ve egzersiz yapmanıza rağmen vücut yağ oranınız inatçı şekilde yüksek kalıyorsa, bir hormon uzmanına danışıp testosteron düzeylerinizi ölçtürmek yerinde olacaktır. Belki de çözüm, vücudunuzun içten gelen yağ yakma sinyalini (testosteronu) güçlendirmekte yatıyor olabilir.

Kardiyovasküler Dayanıklılık: TOT ve VO2 Max İlişkisi

Sağlıklı bir yaşam ve aktif bir sporculuk için sadece kas yapmak veya yağ yakmak yetmez; kardiyovasküler dayanıklılık da çok önemli bir bileşendir. Dayanıklılık, kalbinizin, akciğerlerinizin ve kaslarınızın uzun süreli egzersizlerde performansı sürdürebilme kapasitesini ifade eder. Teknik bir ölçüt olan VO2 Max (maksimum oksijen tüketimi), vücudunuzun egzersiz sırasında kullanabildiği maksimum oksijen miktarını gösterir ve dayanıklılığın en önemli göstergelerindendir. Gençlikte VO2 max değerleri daha yüksektir, ancak ne yazık ki bu değer yaşla birlikte düşer – kabaca her on yılda bir %5-10 azaldığı tahmin edilir. Yaşlanmaya bağlı bu düşüşte sadece kalp-damar sisteminin yaşlanması değil, kas kitlesinin azalması ve fiziksel aktivitenin genelde azalması da rol oynar.

Peki testosteronun bu denklemdeki yeri nedir? Testosteron, dolaylı yoldan da olsa dayanıklılığı etkileyebilen bir hormondur. Birincisi, testosteron kırmızı kan hücresi (eritrosit) üretimini artırır. Erkeklerde testosteron düzeyi yüksek olduğunda kemik iliği daha fazla eritrosit yapar ve böylece kanın oksijen taşıma kapasitesi artar. Bu, doping skandallarından da bilinen bir gerçektir: Bazı dayanıklılık sporcuları performanslarını artırmak için yasa dışı şekilde yüksek doz testosteron veya türevlerini alarak kanlarındaki hemoglobin miktarını yükseltmeye çalışmıştır. TOT elbette bu amaçla değil, tıbbi nedenlerle verilen kontrollü dozlarda uygulandığında, düşük testosteronlu bir erkekte eritrosit üretimini normal seviyelere getirir. Sonuçta kandaki oksijen taşıma kapasitesinde hafif bir artış, kişinin egzersizde daha geç yorulmasına katkıda bulunabilir.

İkincisi, testosteronun kas metabolizması ve egzersiz motivasyonu üzerindeki etkileri dayanıklılığı etkiler. Düşük testosteronlu biri, kendini halsiz ve çabuk yorulur hissedebilir, egzersiz yapma isteği azalabilirmdpi.com. TOT sonrası bu kişiler çoğunlukla enerji düzeylerinde belirgin bir iyileşme fark eder, “daha canlı ve zinde hissetmeye başladım” derleressentiallysports.com. Bu da düzenli kardiyo egzersizlerine devam etme olasılığını artırır. Yani TOT bir bakıma kişiyi ayağa kaldırıp koşu bandının üzerine çıkmaya motive eden içsel gücü geri kazandırabilir.

Bilimsel araştırmalar açısından baktığımızda, TOT’un dayanıklılık performansına etkisi biraz daha karmaşık ve sonuçlar karışıktır. Bazı çalışmalar, testosteron tedavisinin doğrudan VO2 max değerini artırmadığını, esas etkinin kas kütlesi ve kuvvet üzerindeki artışa bağlı dolaylı bir iyileşme olduğunu öne sürermdpi.com. Örneğin 2021’de yapılan bir deneyde, hafif düşük testosteronlu obez erkeklere 6 ay boyunca hem egzersiz programı hem de testosteron jeli verilmiş, kontrol grubu ise sadece egzersiz yapmıştır. Sonuçta iki grup arasında doğrudan VO2peak değerinde anlamlı fark görülmemiştir; her iki grup da benzer aerobik kazanımlar elde etmiştirmdpi.com. Bu bulgu, dayanıklılığı artırmanın esas yolunun kardiyo antrenmanı yapmak olduğunu, testosteron desteğinin tek başına mucizevi bir aerobik kapasite artışı getirmeyeceğini gösteriyor.

Bununla birlikte, özellikle ileri yaş ve kısıtlı fiziksel kapasiteli erkekler üzerinde yapılmış bazı dikkat çekici çalışmalar, TOT’un dayanıklılık kaybını yavaşlatabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle 65 yaş üstü, hareket kabiliyeti kısıtlı erkeklerde 3 yıl boyunca uygulanan testosteron tedavisinin, aynı yaştaki plasebo grubuna kıyasla VO2 Max düşüşünü belirgin şekilde yavaşlattığı bildirilmiştiracademic.oup.com. Araştırmacılar bu etkiyi, testosteronun hemoglobin artırıcı etkisine ve kas gücündeki iyileşmelere bağlamaktadır. Yani TOT alan yaşlı erkeklerde, yaşın getirdiği aerobik kapasite düşüşü daha hafif seyretmiştirpubmed.ncbi.nlm.nih.gov. Basitçe ifade etmek gerekirse: TOT, yaşlı bir erkeğin “nefesini biraz daha uzun tutmasına” yardımcı olabilir. Bu bulguyu destekleyen bir diğer veri, testosteron tedavisiyle hemoglobin düzeyleri yükselen erkeklerde dayanıklılık testlerinde (ör. yürüyüş mesafesi veya koşu bandı süresi) hafif iyileşmeler gözlemlenmesidiracademic.oup.com. Hemoglobin, kanın oksijen taşıyıcı pigmentidir ve daha fazla oksijen taşıyan kan, kaslara egzersiz sırasında daha çok yakıt (oksijen) sunar.

Örnek Vaka: Joe Rogan ve Bitmek Bilmeyen Enerji

Kardiyovasküler dayanıklılık ve genel fiziksel kapasite konusunda Joe Rogan ismi dikkat çekici bir örnek olarak öne çıkıyor. 50’lerinin sonlarına yaklaşan Rogan, birçok kişinin 30’larında bile ulaşamadığı bir enerji ve güç seviyesine sahip. Kendisi bir podcast yıldızı ve komedyen olmanın yanı sıra hayat boyu dövüş sporları ile uğraşmış, siyah kuşak Brezilya Jiu-Jitsu sahibi bir dövüşçü. Rogan’ı yakından takip edenler bilir: Haftanın hemen her günü düzenli olarak ağırlık kaldırır, kickboks idmanları yapar, BJJ sparring’lerine katılır ve hatta avcılık, doğa yürüyüşü gibi aktivitelerle oldukça hareketli bir yaşam sürer. Onun sloganı haline gelen bir sözü vardır: “Benim yaşımdaki adamlar 30 yıl önce neredeyse yoktu – 57 yaşında böyle jilet gibi adamlar yoktu. 57’ye gelince her şey giderdi, ama bende hâlâ 30 yaşındakilerin kolları var”essentiallysports.com. Gerçekten de Joe Rogan, kol kaslarını göstererek “30 yıl önce 57 yaşında böyle kolları olan adam yoktu” derken kendine güveniyor ve haksız da sayılmaz: Vücudu yaşına göre olağanüstü formda.

Rogan bu seviyeyi korumasında açıkça hormon tedavilerinin etkisini kabul ediyor. Yaklaşık 40 yaşından beri düzenli olarak TRT (testosterone replacement therapy) uyguladığını ve bunun enerjisini, canlılığını gençlik düzeyinde tutmasına yardımcı olduğunu birçok kez dile getirdiessentiallysports.comessentiallysports.com. Joe Rogan örneği, TOT’un dayanıklılık üzerindeki etkisini anlamamız için önemli çünkü kendisi hem TRT alıp hem de yoğun şekilde spor yapan biri. Rogan, TRT sayesinde “genç bir adamın enerji seviyelerine ve kas kütlesine sahibim” diyoressentiallysports.comessentiallysports.com. Hakikaten de vücut kompozisyonu olarak 57 yaşında olmasına rağmen kilosu, yağ oranı ve atletik kapasitesi pek çok 30’lu yaşlarındaki sporcuya taş çıkartacak durumda.

Rogan’ın dayanıklılığının arkasında yatan faktörlerden biri, TRT’nin ona verdiği sürekli yüksek enerji ve toparlanma kapasitesi. Yoğun bir antrenman sonrasında vücudunun hızla iyileştiğini, ertesi gün yine yüksek tempoya devam edebildiğini belirtiyor. Bunun muhtemel nedenlerinden biri, TRT’nin onun kanındaki testosteron düzeylerini optimum aralıkta tutarak kas onarımını hızlandırması ve yorgunluk hissini azaltmasıdır. Ayrıca TRT sayesinde hemoglobin düzeyinin gençlik yıllarındaki gibi olduğunu, böylece kaslarına giden oksijenin bol olduğunu ifade ediyor. Kendisi, “Amaç haksız bir avantaj kazanmak değil, vücudumu yıllar önceki çalışma düzenine geri döndürmek” diyerek TRT’yi bir gençlik iksiri değil, yaşlanmaya karşı alınan bilimsel bir önlem olarak gördüğünü belirtiyoressentiallysports.com. Yani onun felsefesi: “Bilim bize yaşlanmanın doğal düşüşünü tersine çevirecek bir araç veriyorsa, neden bundan faydalanmayalım?”.

Joe Rogan, dayanıklılığın sadece fiziksel değil zihinsel yönüne de değinerek TRT’nin burada da faydasını gördüğünü söylüyor. TRT öncesinde 30’larının sonunda kendini yorgun, isteksiz hissettiği dönemler olmuş. TRT sonrasında ise antrenman yapma şevkinin geri geldiğini, fiziksel efor sarf etmenin yeniden keyif verdiğini anlatıyor1stoptimal.com1stoptimal.com. Bu da bize şunu gösteriyor: Dayanıklılık, motivasyonla başlar. Eğer kendinizi sürekli halsiz ve isteksiz hissediyorsanız, uzun koşulara ya da tempolu egzersizlere girişemezsiniz. TRT, testosteron eksikliği yüzünden “içten yanmalı motoru” sönmüş erkeklerde bu ateşi yeniden harlayabilir. Nitekim Rogan’ın ifadeleri, TRT’yi doğru yaşam tarzı ile birleştirince kişinin sadece kaslı ve güçlü değil, aynı zamanda dirençli ve dayanıklı da kalabildiğini ispatlar nitelikte.

Rogan örneği üzerinden bir uyarı yapmakta da fayda var: O, TRT’yi sorumlu ve kontrollü şekilde kullandığını sık sık vurguluyor. Her üç günde bir belli doz enjekte ettiğini, düzenli kan testleriyle hem testosteron seviyesini hem de diğer sağlık göstergelerini takip ettirdiğini belirtiyor essentiallysports.com. Ayrıca TRT’ye ek olarak düşük doz büyüme hormonu (HGH) takviyesi de aldığını, ancak bunların hepsinin doktor gözetiminde ve doğru dozlarda yapıldığında faydalı olduğunu savunuyor essentiallysports.com. Eğer kontrolsüz şekilde aşırı doz testosteron alınırsa, kanın yoğunlaşması, tansiyonun yükselmesi veya kalbe gereksiz yük binmesi gibi riskler ortaya çıkabilir. Rogan’ın dediği gibi “Bu iş gerçek bir bilim” ve uzmanların işi; kendi kendinize deneme-yanılma ile yapabileceğiniz bir şey değil 1stoptimal.com.

Sonuç olarak, TOT uygun hastada uygulandığında dayanıklılığı artıran unsurlardan biri olabilir. Ancak en önemli nokta, dayanıklılığı esas artıranın düzenli aerobik egzersizler olduğudur. TOT, sizin daha sık ve verimli egzersiz yapabilmenizi sağlayabilir; örneğin eskiden 20 dakikada tükendiğiniz koşuyu 30 dakikaya çıkaracak gücü bulabilirsiniz. Fakat eğer hiç koşmuyorsanız, tek başına hormon almak sizi maraton koşucusu yapmaz. Joe Rogan da TRT alıyor olmasına rağmen haftada 5-6 gün ter döküyor, kickboks torbasına vurarak veya açık havada koşarak kalbini zorluyor. Bu ikisinin sinerjisi onu örnek alınacak düzeye getiriyor. Bilimsel açıdan toparlamak gerekirse: TOT, dayanıklılık idmanlarınıza “arka rüzgarı” verebilir, fakat gemiyi yürüten esas güç yine kendi kaslarınız ve kalbinizdir. Neyse ki TOT, o kasları ve kalbi güçlendirmek için arkanızda duran güçlü bir rüzgar olabilir.

40 Yaş Üstü Erkeklere Özel Öneriler ve Güvenli TOT Rehberi

Her ne kadar TOT’un kas kütlesi, yağ yakımı ve dayanıklılık üzerindeki potansiyel faydalarından bahsetmiş olsak da, her 40 yaş üstü erkeğin bu tedaviye ihtiyacı olacak diye bir kural yoktur. İşin anahtarı, doğru adayın doğru zamanda ve doğru şekilde tedavi edilmesidir. Aşağıda, 40’lı yaşlarını geçmiş erkeklere yönelik bazı öneriler ve TOT’un güvenli kullanımına dair ipuçları sıralanmıştır:

  • Hormon Seviyelerinizi Değerlendirin: Kendinizi sürekli yorgun, güçsüz hissediyor, antrenmanlardan sonra günlerce toparlanamıyor ve klasik “yaşlanma belirtilerini” ağır yaşıyorsanız, bir endokrinoloji veya üroloji uzmanına görünerek kan testi yaptırın. Total ve serbest testosteron düzeylerinizi, yanı sıra gerekirse DHEA, kortizol, tiroit hormonları gibi diğer parametreleri ölçtürün. Unutmayın, her düşük enerji durumu testosteron eksikliğinden kaynaklanmaz; ama 45-50 yaş civarında bu olasılık oldukça yüksektirmdpi.commdpi.com. Test sonuçlarınız hipogonadizm düzeyinde (örneğin total testosteron < 300 ng/dL gibi) çıkarsa, doktorunuz TOT için bir aday olup olmadığınızı sizinle değerlendirecektir.

  • Önce Yaşam Tarzı Temelleri: Dr. Ömür Erdem Akkaya’nın da vurguladığı gibi, TOT asla tek başına ele alınmaz – yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte düşünülür. Joe Rogan da tedaviye başlamadan önce diyetini temizlemiş, şekeri ve alkolü kesmiş, sigarayı bırakmış1stoptimal.com. Siz de benzer şekilde beslenmenizi düzenlemeden, egzersizi hayatınıza katmadan sadece hormona bel bağlamayın. Günlük protein ihtiyacınızı karşıladığınız, sebze-meyve açısından zengin, işlenmiş gıdalardan uzak duran bir beslenme planı hem doğal testosteronunuza olumlu yansıyacak hem de TOT yaparsanız maksimum faydayı almanızı sağlayacaktır. Yeterli ve kaliteli uyku da kritik – çünkü testosteron üretiminin büyük bölümü geceleri uykudayken gerçekleşir. Stresten mümkün olduğunca uzak durmak, stres yönetimi teknikleri uygulamak (meditasyon, yoga vb.) da önemlidir; zira kronik stres hormonu kortizol, testosteronun gizli düşmanıdır1stoptimal.com1stoptimal.com.

  • Egzersiz: Hem Ağırlık Hem Kardiyo: Direnç antrenmanları (ağırlık kaldırma, vücut ağırlığı egzersizleri) doğal testosteron salgısını uyaran en güçlü yaşam tarzı aracıdır. Haftada en az 3 gün, tüm büyük kas gruplarınızı çalıştıracak şekilde kuvvet antrenmanları yapın. Bunun yanı sıra kardiyo antrenmanlarını da ihmal etmeyin – koşu, yüzme, bisiklet gibi aktiviteler kalp sağlığınızı korurken, kaslarınıza bol oksijen gitmesini sağlayarak antrenman kalitenizi artıracaktır. Düzenli egzersiz yapan bir erkek, yapmayan bir erkeğe kıyasla TOT’dan çok daha fazla fayda görür çünkü kaslar hormonun verdiği “yakıtı” kullanmaya hazırdır. Özetle, TOT’u bir turbo desteği gibi düşünün; ancak turbo, motor çalışıyorsa işe yarar. Sizin motorunuz duruyorsa (yani hareketsizseniz), turbo bir anlam ifade etmez.

  • Medikal Kontrol ve Takip: TOT, mutlaka bir uzman hekim kontrolünde yürütülmelidir. Kulaktan dolma bilgilerle, internetten kaçak yollarla temin edilen hormon preparatlarıyla kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayın. Bu çok riskli ve tehlikelidir. Bir hekimin size TOT başladığını varsayalım; bu süreçte düzenli aralıklarla (örn. 3 ayda bir) kan testleri yapılarak testosteron seviyenizin hedef aralığa ulaşıp ulaşmadığı, hemoglobin/hematokrit düzeyleriniz, prostat sağlığınız (PSA testi ile) ve karaciğer enzimleriniz izlenmelidir1stoptimal.com. Doktorunuz başlangıçta düşük bir dozla tedaviye başlayabilir ve sonra gerekirse doz ayarı yapabilir. Her bünyenin ihtiyacı farklıdır, dolayısıyla kişiye özgü planlama esastır. Unutmayın, “çok alırsam çok kas yaparım” mantığı TOT için geçerli değildir – gereğinden fazla testosteron almak, kas kazancınızı artırmadığı gibi sağlığınıza zarar verebilir. Hedef, sizi genç bir delikanlının üstüne çıkarmak değil, kendi yaş grubunuz için sağlıklı bir seviyede tutmaktır.

  • Tedavi Yönteminin Seçimi: TOT, birden fazla şekilde uygulanabilir: En yaygın yöntemler arasında kas içine yapılan depo enjeksiyonlar (ör. 2-3 haftada bir testosteron enantat veya sipionat iğneleri) veya deri üzerinden uygulanan jeller/kremeler (her gün sürülen) bulunur. Her yöntemin artı ve eksileri vardır. Enjeksiyonlar stabil seviyeler sağlayabilir ama uygulama aralığında iniş çıkışlar olabilir; jeller günlük kullanım gerektirir ama daha fizyolojik dalgalanma sunar. Doktorunuzla beraber yaşam tarzınıza ve tercihlerinize en uygun yöntemi seçin. Önemli olan, düzenli devamlılıktır – TOT bir süre kullanıp bırakılan bir tedavi değil, genellikle uzun dönemli (hatta belki ömür boyu) bir tedavidir. Bu nedenle kendinizi psikolojik olarak da hazırlamalısınız: Eğer TOT’a başlarsanız, tıpkı tansiyon veya şeker ilacı kullanmak gibi, bunu hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.

  • Yan Etki ve Risklerin Bilincinde Olun: TOT genel olarak doğru hastada, doğru dozda kullanıldığında güvenli kabul edilir. Ancak tamamen risksiz demek yanlış olur. En sık izlenen yan etki, yukarıda da değindiğimiz üzere, kırmızı kan hücrelerinde aşırı artıştır (eritrositoz). Bu nedenle hematokritiniz düzenli takip edilmeli, eğer normalin çok üstüne çıkarsa doktorunuz doz azaltımı veya tedavi arası gibi önlemler almalıdır research.va.gov. Bunun dışında, bazı hastalarda testosteron tedavisiyle ciltte akne, yağlanma görülebilir; uyku apneniz varsa alevlenebilir. Prostat üzerine etkileri hep merak edilir: Güncel araştırmalar, TOT’un prostat kanseri riskini artırdığına dair bir kanıt olmadığını, ancak mevcut prostat kanserini büyütebileceği endişesiyle, tanı konulmuş aktif prostat kanseri olanlarda TOT yapılmadığını bildiriyor research.va.gov. Bu yüzden TOT öncesi PSA testi ve muayene ile prostat kontrolü şarttır. Kalp-damar sağlığı konusu da uzun süre tartışmalıydı; bazı eski çalışmalar testosteron tedavisi alan yaşlı erkeklerde kalp krizi riskinin arttığını öne sürdü, ancak daha yeni ve kapsamlı çalışmalar bu riski doğrulamadı hatta testosteronun kalp sağlığı üzerinde nötr veya hafif pozitif etkileri olabileceğini gösterdi link.springer.com. Yine de, özellikle kontrolsüz yüksek tansiyon, ciddi uyku apnesi, çok yüksek hematokrit gibi durumlarda doktorlar TOT konusunda temkinli davranır. Sizin de herhangi bir sorun çıkarsa hemen hekiminize bildirmeniz önemlidir.

Sonuç olarak, 40 yaş üstü bir erkek olarak kendinizi gençlikteki formunuza olabildiğince yaklaştırmak istiyorsanız, bütüncül bir yaklaşım benimsemelisiniz. Bu yaklaşımın temeli; temiz beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı sütunlarıdır. Eğer bu temelleri attığınız halde hala parçalar yerine oturmuyorsa, TOT gibi bilimsel yöntemler devreye girebilir. Dr. Ömür Erdem Akkaya’nın rehberliğinde, TOT’un nasıl güvenle uygulanacağı konusunda bilinçli adımlar atarak, hem fiziksel hem zihinsel sağlığınızı en iyi hale getirebilirsiniz.

Sonuç: TOT – İkinci Baharınızın Anahtarı Olabilir

“Yaş 40, hayat yeni başlar” derler. Gerçekten de modern tıp ve bilimsel gelişmeler sayesinde, 40’lı 50’li yaşlar artık aktif bir yaşamın bitişi değil yeni bir dönemin başlangıcı olabiliyor. Testosteron Optimizasyon Tedavisi (TOT), bu yeni dönemde erkeklere sunulan en dikkat çekici araçlardan biri. Bu bölümde incelediğimiz gibi TOT, kas kütlesi kazanımında sarkopeniye karşı etkili bir kalkan görevi görebiliyor – yaşla eriyen kaslarınızı geri kazanmak ve gücünüzü yeniden inşa etmek mümkün. Yağ yakımı ve vücut kompozisyonunda TOT, metabolizmanızı gençlik yıllarındaki gibi çalıştırarak inatçı yağları yakmanıza yardımcı olabiliyor, kas-yağ dengenizi sağlıklı bir noktaya çekiyor. Kardiyovasküler dayanıklılıkta ise TOT, tek başına sihirli değnek olmasa da size egzersizlerinizde ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi ve nefesi verebiliyor; uzun soluklu aktivitelerde performans düşüşünü yavaşlatabiliyor.

Hugh Jackman, Mark Wahlberg ve Joe Rogan gibi örnekler, TOT’un da içinde olduğu kapsamlı bir yaklaşımın orta yaş ve üzerindeki erkeklerde nasıl çarpıcı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Bu isimler her ne kadar ünlü ve ekstrem örnekler olsalar da, verdikleri mesaj ortak: Yaşınız ilerliyor diye güçlü, fit ve enerjik olma hedefinizden vazgeçmeyin. Teknoloji ve tıp bize bu konuda yeni pencereler açıyor. Elbette TOT bir mucize hap değildir; arkasını sağlam bir yaşam tarzı ile beslemezseniz beklediğiniz faydayı tam olarak alamazsınız. Ancak doğru hasta için, doğru zamanda uygulanan TOT adeta zamanın geri sarılması gibi etki yapabilir – hastalar yeniden gençliklerindeki dinamizmi hissettiklerini, vücut kompozisyonlarının olumlu yönde değiştiğini dile getiriyorlar research.va.gov.

Dr. Ömür Erdem Akkaya’nın da yaklaşımının vurguladığı gibi, TOT bir hasta odaklı tedavidir. Yani amaç, sayılara takılmak değil, hastanın kendini daha iyi hissetmesini, daha sağlıklı olmasını sağlamaktır. Kimi 45 yaşındaki bir erkek TOT almadan da harika hissedebilir – o halde gerek yoktur. Kimi 55 yaşındaki bir erkek ise yaşam tarzını düzeltmesine rağmen çözemediği sorunlar yaşayabilir – işte TOT burada devreye girebilir. Kişiye özel değerlendirme, TOT’un başarısının anahtarıdır. Bu bölümde verdiğimiz referanslar ve veriler de gösteriyor ki, konuya dair ciddi bir araştırma birikimi mevcut ve her geçen yıl yeni bulgular yayınlanıyor. 2025 itibariyle artık elimizde TOT’un sarkopeni riskini azalttığı, vücut yağını düşürdüğü ve yaşam kalitesini artırdığına dair güçlü deliller var mdpi.com research.va.gov. Öte yandan güvenlik profilini netleştirmek üzere büyük çalışmalar sürüyor ve muhtemelen yakın gelecekte TOT çok daha yaygın ve standart bir uygulama haline gelecek.

Son söz olarak, 40 yaş üstü bir erkek olarak hem kuvvetli kaslara, hem düşük yağ oranına, hem de yüksek dayanıklılığa sahip olmak istiyorsanız, bunu başarmak kesinlikle mümkün. TOT, bu hedefe giden yolda sizin “gizli silahınız” olabilir, ancak silahın nasıl kullanılacağını iyi öğrenmek şartıyla. Bu bölümdeki bilgileri kullanarak, kendinizi eğitmiş ve doktora sorulacak sorularınızı hazırlamış olarak yola çıkın. Unutmayın, amaç sadece uzun yaşamak değil – sağlıklı ve dinç yaşamak. Testosteron optimizasyonu da bu amaca hizmet eden değerli bir araç haline geliyor. Vücudunuzu ve sağlığınızı önemsiyorsanız, hem doğal yöntemleri hem modern tıbbı harmanlayarak ikinci baharınızın tadını çıkarabilirsiniz. Sağlıklı ve zinde günler dileğiyle…

Kaynaklar: Bu bölümdeki bilgilerin büyük kısmı güncel bilimsel yayınlara dayanmaktadır. Özellikle 2022-2025 yılları arasında yayınlanmış testosteron ve egzersiz konulu çalışmalardan yararlanılmıştır. Okuyucular, metin içerisinde köşeli parantez içinde sunulan referans numaralarına tıklayarak ilgili kaynağın detaylarını ve orijinal verilerini inceleyebilirler. Herhangi bir tedaviye başlamadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneline danışınız.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

DHEA sağlığınıza nasıl fayda sağlayabilir?

Dehidroepiandrosteron, daha iyi DHEA olarak bilinir, bir steroid hormonudur. Vücut ta…

Dirençli Kronik Bakteriyel Olmayan Prostatit için Yeni Bir Umut: İntraprostatik Betametazon Enjeksiyonu

Dirençli Kronik Bakteriyel Olmayan Prostatit için Yeni Bir Umut: İntraprostatik Betam…

skrotumdaki-ele-gelen-kitleler-hakkinda-bilinmesi-gerekenler
Skrotumdaki Ele Gelen Kitleler

Skrotumdaki ele gelen  kitleler  hakkında bilinmesi gerekenler…

E-Bültene Kayıt Olun!

E-Bülten’e kayıt olarak en yeni haberler, duyurular ve güncellemelerden ilk siz haberdar olabilirsiniz...