Aralıklı Oruç ve Erkeklerde Sertleşme Sorunu: Serotonin ve Dopamin Dengesi
Aralıklı oruç, belirli sürelerle aç kalma ve yemek yeme periyotlarının dönüşümlü uygulandığı bir beslenme düzenidir. Son yıllarda popüler hale gelen aralıklı oruç (örneğin 16/8 modeli), kilo kontrolünden metabolik sağlığa pek çok potansiyel fayda sunmaktadır. Bu beslenme biçiminin erkeklerde sertleşme sorunu (erektil disfonksiyon, ED) üzerindeki etkileri de merak konusu olmuştur. Sertleşme sorunu; yeterli cinsel uyarılma olmasına rağmen peniste tatmin edici bir sertleşmeyi başlatamama veya sürdürememe durumu olarak tanımlanır ve hem fiziksel hem de psikolojik nedenleri olabilir. Bu yazıda, aralıklı orucun hormonal etkileri (özellikle testosteron ile serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterler), damar sağlığı ve endotel fonksiyonları üzerindeki rolü incelenecek; ayrıca sertleşme fizyolojisi bağlamında serotonin ve dopamin dengesinin önemi tartışılacaktır. Konuya ilişkin bilimsel çalışmaların bulguları, halkın anlayabileceği netlikte ancak bilimsel gerçeklere dayanarak sunulacaktır.
Aralıklı Oruç Nedir ve Nasıl Uygulanır?
Aralıklı oruç (intermittent fasting), gün içinde veya hafta içinde planlı olarak açlık ve beslenme dönemlerinin uygulanmasıyla karakterize edilen diyet yaklaşımlarının genel adıdır. Birçok farklı aralıklı oruç yöntemi vardır. En yaygın modellerden bazıları şunlardırbrainandlife.org:
-
16/8 yöntemi (Zaman kısıtlı beslenme): Günün 16 saati hiçbir kalori alınmayıp, kalan 8 saatlik zaman diliminde öğünlerin tüketilmesi esasına dayanır. Örneğin akşam saat 20.00’den ertesi gün öğlen 12.00’ye kadar oruç tutup, 12.00–20.00 arasında yemek yenebilir. Bu modelde su, şekersiz çay-kahve gibi kalorisiz içeceklere izin verilir.
-
5:2 diyeti: Haftanın 5 günü normal beslenip 2 günü çok düşük kalorili (genellikle <500-600 kcal) bir diyet uygulanmasıdırbrainandlife.org. Oruç günleri art arda olabileceği gibi aralıklı da planlanabilir.
-
Alternatif gün orucu: Bir gün normal beslenme, ertesi gün tam oruç (veya çok düşük kalori) şeklinde 24 saatlik döngülerle uygulanır. Örneğin pazartesi normal yemek, salı sadece su ve sıvı alımı, çarşamba tekrar normal yemek gibi.
-
Ramazan tarzı oruç: Dini sebeplerle uygulanan ve güneş doğuşundan batışına kadar oruç tutulan model, teknik olarak bir tür zaman kısıtlı beslenmedir (günlük yaklaşık 12-16 saat açlık). Ramazan orucu, aralıklı oruç etkilerinin incelendiği doğal bir model olarak da araştırmalara konu olmuşturjournals.lww.comjournals.lww.com.
Aralıklı orucun amacı, vücudun belirli süreler besinsiz kalarak metabolik süreçlerini değiştirmesidir. Bu süreçte vücut, depolanmış enerji kaynaklarını (örn. karaciğerdeki glikojen ve vücut yağı) kullanmaya başlar. Oruç süresince insulin hormonu düşer, büyüme hormonu ve norepinefrin gibi hormonlar yükselir; hücresel onarım mekanizmaları (otofoji gibi) tetiklenir. Aralıklı oruç aynı zamanda yaşam tarzı değişikliğiyle genel kalori alımını azaltarak kilo vermeye de yardımcı olabilirbrainandlife.org. Bu etkiler sayesinde aralıklı orucun diyabet, kalp-damar hastalıkları, nörolojik hastalıklar ve hatta yaşlanma üzerinde faydalı olabileceğine dair çalışmalar bulunmaktadırbrainandlife.orgbrainandlife.org. Peki aralıklı orucun hormonal sistemi ve özellikle cinsel fonksiyonları etkileyebilecek hormon ve nörotransmitterleri nasıl etkilediğini biliyor muyuz?
Aşağıda, aralıklı oruç tutmanın erkeklerde hormon dengesi, damar sağlığı ve sertleşme fizyolojisiyle ilişkisine dair bilimsel bulgular detaylandırılmaktadır.
Aralıklı Oruç’un Hormonlar Üzerine Etkileri
Oruç dönemleri, vücudun hormonal dengesinde kısa süreli ve uzun süreli çeşitli değişimlere yol açar. Aralıklı açlık durumunda kan şekeri ve insülin seviyeleri düşerken, büyüme hormonu ve adrenalin seviyelerinde artış görülebilir. Bu değişimler vücudun enerji metabolizmasını açlık moduna adapte eder. Özellikle erkekler açısından önemli olan testosteron hormonu ile beyin kimyasallarından serotonin ve dopamin üzerindeki etkiler, sertleşme ve cinsel istek yönünden merak edilmektedir.
Testosteron ve Diğer Hormonlardaki Değişimler
Testosteron, erkek cinsel sağlığı ve genel iyilik hali için kritik bir hormondur. Kilo, beslenme ve yaşam tarzı, testosteron seviyelerini etkileyebilir. Aralıklı orucun testosteron üzerine etkileri konusunda çalışmalar karışık sonuçlar vermektedir. Bazı araştırmalar, aralıklı oruç sayesinde vücut yağ oranı azalan kilolu erkeklerde testosteronun yükseldiğini, insülin dengesi ve metabolik sağlığın iyileşmesiyle birlikte erkeklik hormonu seviyelerinin toparlandığını göstermektedirjournals.lww.comjournals.lww.com. Örneğin, obezite ve tip 2 diyabeti olan erkeklerde kilo kaybının testosteronu belirgin şekilde arttırabildiği, bu yolla hipogonadizmin düzeltilebileceği bildirilmiştirjournals.lww.com. University of California Irvine’de yapılan bir gözlemsel çalışmada da aralıklı oruç uygulayan erkeklerin, uygulamayanlara kıyasla daha az oranda ED bildirdiği ve bu durumun kısmen daha iyi hormonal profile bağlı olabileceği öne sürülmüştürpubmed.ncbi.nlm.nih.gov.
Öte yandan, zayıf veya atletik erkeklerde yapılan bazı kısa vadeli çalışmalarda 16/8 gibi zaman kısıtlı beslenme modellerinin total testosteron düzeylerinde küçük düşüşler gözlendiği de olmuşturmdpi.com. Örneğin, direnç egzersizi yapan genç erkeklerde 8 haftalık 16/8 aralıklı oruç sonucunda total ve serbest testosteronda %20 civarı bir azalma raporlanmış, ancak bu düşüşe rağmen kas kütlesi veya güçte kayıp olmadığı belirtilmiştirmdpi.com. Bu durum, enerji alımının kısıtlanmasına vücudun uyum sağlarken hormon üretimini biraz kısmasına bağlanabilir. Önemli nokta, kilo fazlası olan erkeklerde aralıklı oruç ile sağlanan kilo kaybı ve metabolik iyileşme, genellikle testosteron üzerinde olumlu etki yaparken; zaten fit bireylerde kalori kısıtlaması kısa vadede testosteronu çok az düşürse bile bu klinik bir soruna yol açmayabilirmdpi.commdpi.com.
Aralıklı oruç ayrıca büyüme hormonu (GH) salınımını artırma potansiyeline sahiptir. 24 saatlik açlıkların GH’da belirgin yükselme sağladığı, bunun kas kütlesini korumaya ve yağ yakımına katkıda bulunduğu bilinmektedir. Yine açlık süresince kortizol hormonunda hafif bir artış gözlenebilir; bu da vücudun stres yanıtının bir parçasıdır. Özetle, aralıklı oruç uygulandığında erkeklerin hormonal sistemi yeni bir dengeye geçer: İnsülin düşer, büyüme hormonu artar, leptin ve ghrelin gibi iştah hormonları ritmik salınır, testosteron seviyesi vücut kompozisyonuna bağlı olarak değişebilir. Bu hormonal değişimlerin bir kısmı cinsel sağlık üzerinde dolaylı etkilere sahiptir. Özellikle testosteron artışı, libido ve sertleşme fonksiyonu açısından olumlu bir faktördür. Aşağıdaki tabloda aralıklı orucun önemli hormon ve nörotransmitterler üzerindeki etkileri ve bunların cinsel fonksiyona yansımaları özetlenmiştir:
Hormon/Nörotransmitter | Aralıklı Oruç Etkisi | Sertleşme/Libido Üzerindeki Etkisi |
---|---|---|
Testosteron | Kilo kaybına bağlı artış (obez erkeklerde); kısa vadede değişmeyebilir veya hafif azalabilir (fit genç erkeklerde)journals.lww.commdpi.com. | Yeterli testosteron, cinsel istek ve sağlıklı ereksiyon için gereklidir. Düşük testosteron, libido ve sertleşme kalitesini olumsuz etkileyebilir. |
Serotonin | Uzun süreli açlıkla beyin serotonin seviyelerinde azalma görülebilir (düşük triptofan alımına bağlı)technologynetworks.comdzne.de. | Serotonin, yüksek düzeylerde cinsel isteği baskılar; serotonin azalınca cinsel dürtü artabilirtechnologynetworks.comdzne.de. (Yüksek serotonin, sertleşme reflekslerini olumsuz etkileyebilir.) |
Dopamin | Oruç sırasında dopamin sinyalleşmesinde artış ve dopamin üreten nöronlarda koruyucu etki görülebilirpmc.ncbi.nlm.nih.govbrainandlife.org. | Dopamin, motivasyon ve cinsel uyarılmayı artıran ana nörotransmitterdir. Dopamin artışı cinsel isteği ve ereksiyon oluşumunu kolaylaştırır; eksikliği libido ve ereksiyon yanıtını azaltabilirpmc.ncbi.nlm.nih.govpmc.ncbi.nlm.nih.gov. |
Yukarıdaki tablodan görüldüğü üzere, aralıklı oruç beynimizdeki serotonin ve dopamin dengesi üzerinde de etkili olabilir. Bu iki kimyasalın sertleşme fizyolojisindeki rollerine ilerleyen bölümlerde ayrıntılı değineceğiz. Öncesinde, aralıklı orucun damar sağlığı ve endotel (damar iç yüzeyi) fonksiyonları üzerindeki etkilerine bakalım; zira sağlıklı bir sertleşme yanıtı büyük ölçüde sağlıklı damar sistemine bağlıdır.
Serotonin ve Dopamin Üzerine Etkileri
Aralıklı orucun merkezi sinir sistemindeki nörotransmitter dengesi üzerinde de etkileri araştırılmaktadır. Özellikle ruh hali, iştah ve cinsel davranışta rol alan serotonin ve dopamin gibi kimyasallar, açlık durumuna belirli yanıtlar verir.
Serotonin: Serotonin beyinde “iyi hissetme” ve doyum duygularıyla ilişkili bir nörotransmitter olmakla beraber, aşırı serotonin cinsel isteği ve performansı baskılayabilir. Aralıklı oruç sırasında vücuda dışarıdan besin ve dolayısıyla amino asit girişi azalır. Serotonin, triptofan adlı amino asitten üretildiği için, uzun süreli açlıklarda beyin serotonininin azalabileceği öne sürülmüştür. Nitekim 2025 yılında Cell Metabolism dergisinde yayınlanan bir çalışmada, 24 saat açlık/24 saat beslenme şeklinde uzun süreli aralıklı oruç uygulanan erkek farelerin beyninde serotonin düzeylerinin belirgin biçimde düştüğü raporlanmıştırtechnologynetworks.com. Bu düşüşün nedeni olarak, besin alımının yarıya inmesiyle triptofan bulunabilirliğinin kısıtlanması gösterilmiştirtechnologynetworks.com. Sonuçta aç bırakan farelerde “serotonin freni”nin kalktığı ve bu hayvanların normalden çok daha yüksek cinsel aktivite sergilediği gözlenmiştir. Araştırmacılar, oruç tutan yaşlı erkek farelerin beklenenden daha fazla sayıda çiftleşme ve yavru sahibi olduğunu, bunun da serotonin düzeylerinin düşmesiyle davranışsal bir değişim sonucu gerçekleştiğini vurgulamışlardırdzne.dedzne.de. İlginç bir şekilde, aç kalan bu farelerde sperm kalitesi veya testosteron gibi üreme faktörlerinde artış saptanmamış; yalnızca davranışsal olarak cinsel istek ve çiftleşme sıklığında artış görülmüştürtechnologynetworks.comtechnologynetworks.com. Bu bulgu, serotoninin cinsel davranışı ne kadar güçlü frenleyebildiğini göstermesi açısından çarpıcıdır. Zira serotonin seviyelerindeki düşüş, “cinsel inhibisyonun kalkmasına” ve adeta hayvanların daha özgürce çiftleşmesine yol açmıştır. Nitekim çalışmanın yazarı Dr. Dan Ehninger, “Oruç tutan fareler adeta cinsel yönden sınırları kaldırılmış gibiydi, normalde davranışlarını dizginleyen bir fren mekanizması (serotonin) zayıflamıştı” şeklinde durumu özetlemiştirdzne.de.
Serotonin insanlarda da cinsel isteği modüle eden önemli bir faktördür. Beyindeki yüksek serotonin düzeylerinin cinsel isteği azalttığı, buna karşılık serotonin azalmasının libidoyu artırabildiği bilinmektedirtechnologynetworks.comdzne.de. Günlük hayatta da bunun bir örneği, antidepresan ilaçların cinsel yan etkileridir. Depresyon tedavisinde yaygın kullanılan SSRI (selektif serotonin geri alım inhibitörü) grubu antidepresanlar, beyinde serotonin düzeyini yükseltir. Bu ilaçları kullanan birçok erkekte cinsel isteksizlik, sertleşme sorunu ve geç boşalma gibi sorunlar ortaya çıkar. Bu yan etkinin, SSRI’ların yol açtığı serotonin artışının cinsel dürtüyü baskılamasıyla ilişkili olduğu düşünülmektedirdreminozbek.com. Nitekim bir psikiyatri yayını, “SSRI’ların cinsel isteği azaltabilen ve cinsel performansı bozabilen serotonin seviyelerindeki artışla ilişkili olarak ereksiyon sorunlarına yol açabildiğini” belirtmektedirdreminozbek.com. Yani serotonin, fazlası halinde cinselliği törpüleyen bir etki göstermektedir.
Aralıklı oruç tutan kişilerde, özellikle 16/8 gibi günlük oruç modelinde, serotonin düzeylerinin ne derece değiştiği insan çalışmalarında tam olarak aydınlatılmamıştır. Ancak uzun süreli oruçların (örneğin alternatif gün orucu veya Ramazan) insanlarda ruh hali ve bilişsel durum üzerindeki etkilerine bakıldığında, bazı kişilerde açlık dönemlerinde zihinsel netlik ve enerji artışı bildirilirken bazılarında huzursuzluk görülebilmektedir. Serotonin seviyelerindeki olası değişimler bireyin beslenme durumu ve açlık süresine bağlı olabilir. Yine de fare çalışmalarının gösterdiği üzere, uzun vadeli aralıklı açlıklar serotonin üretimini kısıtlayarak cinsel isteği artırıcı yönde etkiler yapabilir. Bu etkinin insanlar için de “düşük libido tedavisinde potansiyel bir yöntem” olarak araştırılabileceği öne sürülmüştürdzne.dedzne.de.
Dopamin: Dopamin, beynin ödül ve haz mekanizmalarının temel nörotransmitteridir ve cinsel motivasyon ile ereksiyon reflekslerinde kilit rol oynar. Dopamin seviyeleri arttığında kişinin motivasyonu, enerjisi ve cinsel dürtüsü genellikle artar; dopamindeki düşüşler ise isteksizlik ve performans sorunlarına yol açabilirpmc.ncbi.nlm.nih.govpmc.ncbi.nlm.nih.gov. Aralıklı orucun dopaminerjik sistem üzerine bazı etkileri olduğu gösterilmiştir. Açlık durumunda hayatta kalma içgüdüsüyle beyinde belirli uyarılma halleri meydana gelir. Örneğin hayvan deneylerinde kısa süreli açlığın beynin ventral tegmental alanında dopamin salınımını artırabildiği bulunmuşturpmc.ncbi.nlm.nih.gov. Bir çalışmada 24 saatlik akut açlık uygulanan farelerde, dopamin nöronlarının kendi kendini frenleyen sinyallerinde değişiklikler saptanmış; sonuçlar “açlığın, dopamin salınım özelliklerini değiştirdiğini ve yüksek aktivite koşullarında bile dopamin salınımının sürdürülebilmesine olanak tanıdığını” göstermiştirpmc.ncbi.nlm.nih.gov. Bu, açlık halinde dopamin sisteminin daha yüksek bir uyarılabilirlik seviyesine geçtiğine işaret eder. Stanford Üniversitesi’nden sinirbilimci Dr. Andrew Huberman gibi uzmanlar, “oruç tutmanın dopamin salınımını tetiklediğini, bu dopamin artışının yiyecek beklentisinden ziyade yoksunluk eyleminin kendisinden kaynaklandığını” ifade etmektedirreadandrewhuberman.com. Yani zorlayıcı bir hedefe (yemeği beklemeye) katlanma süreci, beynin ödül sistemini aktif tutarak dopamin üretimini uyarabilir.
Dopamin aynı zamanda cinsel davranışın beynimizdeki motorudur. Erkeklerde cinsel uyarılma başladığında beyin, dopaminerjik yollar üzerinden penise sinyaller gönderir. Dopamin artışı hipotalamus ve limbik sistemde cinsel motivasyonu yükseltir; hatta bazı dopamin reseptörlerini uyaran ilaçların erkeklerde spontan ereksiyonları tetiklediği bilinmektedirpnas.org. Klinik olarak da, Apomorfin gibi dopamin reseptör agonisti bir ilaç, erektil disfonksiyon tedavisinde kullanıma girmiş ve bazı hastalarda fayda sağlamıştırpnas.org. Parkinson hastalığında (dopamin üreten hücrelerin dejenerasyonu ile seyreden bir durum) erkeklerde sıklıkla libido ve sertleşme sorunları görülmesi de dopaminin cinsel işlev için önemini vurgular. Aralıklı oruç konusunda, Mayo Klinik’ten Dr. Rodolfo Savica’nın belirttiği üzere, hayvan modellerinde açlığın dopamin üreten nöronları koruduğu ve bu hücrelerin enerji üretim merkezlerini (mitokondrileri) daha verimli hale getirdiği gösterilmiştirbrainandlife.org. Bu bulgu, özellikle Parkinson gibi nörolojik hastalıklarda orucun potansiyel faydasına işaret etse de, genel anlamda oruç sayesinde dopamin sisteminin sağlığının desteklenebileceğini göstermektedir.
Aralıklı oruç tutan bireylerde dopaminin olası artışı, pratikte kendini enerji artışı, daha iyi odaklanma veya biraz “öfori” hissiyle belli edebilir. Birçok kişi ilk açlık saatlerinde zorlanırken, 14-16 saat geçtikten sonra ortaya çıkan keton cisimlerinin de etkisiyle zihinsel bir berraklık ve motive edici bir his tarif etmektedir. Bu deneyim, dopamin ve noradrenalin salınımındaki yükselişle ilişkili olabilir. Sonuç olarak, aralıklı oruç serotonini azaltıp dopamini görece artırarak beyindeki nörotransmitter dengesini cinsel fonksiyon lehine değiştirebilecek bir ortam yaratır. Elbette burada bahsedilen etkiler dozaja ve süreye bağlıdır; çok uzun ve sık açlıklar herkes için aynı sonucu vermeyebilir. Fakat ölçülü bir aralıklı oruç, hem hormonları hem de nörotransmitterleri daha sağlıklı bir dengeye kavuşturarak cinsel yaşamı olumlu etkileyebilecek potansiyele sahiptir.
Aralıklı Oruç’un Endotel Fonksiyonu ve Damar Sağlığına Etkileri
Sağlıklı bir sertleşme için, penise yeterli kan akımının sağlanması şarttır. Penise kan taşıyan atardamarların iç yüzeyindeki endotel tabakası, gerektiğinde genişleyerek kan akışını arttırır. Endotel hücreleri, nitrik oksit (NO) adlı kimyasalı salgılayarak damar düz kaslarını gevşetir ve penisin içine kan dolmasını sağlar. Bu nedenle endotel fonksiyon bozukluğu, sertleşme sorunlarının en yaygın fiziksel sebeplerinden biridir. Örneğin, yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi durumlar endotel sağlığını bozarak ED riskini artırır. Aralıklı oruç, bu risk faktörlerinin birçoğunu iyileştirme potansiyeline sahip olduğundan, dolaylı olarak damar fonksiyonlarını ve dolayısıyla sertleşme kalitesini iyileştirebilir.
Kan basıncı ve lipidler: Aralıklı oruç uygulayan kişilerde genellikle kan basıncında düşüş, “kötü” LDL kolesterol ve trigliserid seviyelerinde azalma, “iyi” HDL kolesterolde artış gibi kardiyovasküler risk profilinde iyileşmeler gözlenmiştirjournals.lww.comjournals.lww.com. Özellikle Ramazan orucu üzerine yapılan araştırmalar, oruç sonrası dönemde bireylerin kilo vermesiyle birlikte kan basınçlarında ve kolesterol seviyelerinde olumlu değişimler tespit etmiştirjournals.lww.com. Bir çalışmada Ramazan sonrasında 10 yıllık kardiyak risk skorunun anlamlı şekilde iyileştiği, vücut kitle indeksi (VKİ) ve bel çevresinin azaldığı raporlanmıştırjournals.lww.com. Bu tür değişimler, damarlardaki yükü azaltarak endotel tabakasının daha sağlıklı işlemesine katkıda bulunur.
Endotel fonksiyonunda iyileşme: Aralıklı orucun doğrudan damar fonksiyonunu iyileştirici etkisi hem hayvan deneylerinde hem insan çalışmalarında gösterilmiştir. 2022 yılında fareler üzerinde yapılan bir deneyde, alternatif gün orucu (ADF) uygulamasının tip 2 diyabetik farelerdeki endotel disfonksiyonunu önemli ölçüde geri çevirdiği ortaya konmuşturfrontiersin.orgfrontiersin.org. Bu çalışmada, sürekli yüksek kan şekeri nedeniyle asetilkoline karşı damar gevşeme yanıtı bozulmuş diyabetik fareler, 12 hafta süreyle gün aşırı oruç tuttuklarında, küçük atardamarlarının endotel fonksiyonunun neredeyse sağlıklı seviyelere döndüğü gözlenmiştirfrontiersin.orgfrontiersin.org. Oruç tutan diyabetik farelerin damarlarında, nitrik oksit (NO) aracılı gevşeme yanıtı artmış; üstelik bu iyileşme, NO sentezini engelleyen L-NAME adlı madde verildiğinde ortadan kalkmıştırfrontiersin.orgfrontiersin.org. Bu da gösteriyor ki, aralıklı oruç sayesinde endotel hücreleri daha fazla NO üretebilmiş ve damarlar daha iyi gevşeyebilmiştir. Aşağıdaki grafik, diyabetik farelerde aralıklı oruç öncesi ve sonrasında damar gevşeme kapasitesindeki değişimi göstermektedir:
Şekil: Diyabetik farelerde aralıklı oruç (ADF) uygulaması, asetilkolin (ACh) ile tetiklenen endotel bağımlı gevşeme yanıtını (damar genişlemesini) belirgin şekilde iyileştirmiştir. Grafikte, Leprdb diyabetik fare grubunda ACh ile sağlanan maksimum gevşeme yüzdesinin düşük olduğu (bozuk endotel fonksiyonu, beyaz daireler) görülmektedir. Leprdb + ADF grubunda ise 12 haftalık aralıklı oruç sonrasında gevşeme cevabı sağlıklı kontrol seviyelerine geri çıkmıştır (siyah dolu daireler). L-NAME varlığında (NO sentez inhibitörü) oruçlu gruptaki bu iyileşme ortadan kalkmıştırfrontiersin.orgfrontiersin.org. Bu bulgu, aralıklı orucun endotel fonksiyonunu nitrik oksit yolu üzerinden düzelttiğine işaret etmektedir.
İnsanlarda da aralıklı orucun benzer şekilde damar sağlığını iyileştirdiğine dair işaretler vardır. Örneğin, “yavaş koroner akım” sorunu olan (kalp damarlarında mikrovasküler düzeyde endotel disfonksiyonu gösteren) 67 hasta üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada, Ramazan orucu sonrasında koroner arterlerdeki kan akış hızında (TIMI frame count yöntemiyle ölçülen) belirgin iyileşme saptanmıştırjournals.lww.com. Hastaların Ramazan öncesi anjiyografide yavaş olan koroner akımı, Ramazan sonrası ölçümlerde anlamlı derecede hızlanmıştır (TIMI sayılarında düşüş, P<0.001)journals.lww.com. Araştırmacılar, “Ramazan süresince tutulan orucun endotelyal disfonksiyon üzerinde iyileştirici olabileceğini” ve bu etkinin basit bir anjiyografik yöntemle dahi gösterilebildiğini vurgulamışlardırjournals.lww.comjournals.lww.com.
Aralıklı oruç uygulamasıyla sık görülen kilo kaybı, damarlara birçok yönden fayda sağlar. Yağ dokusundan salınan adiponektin hormonu, kilo verildikçe genelde artar ve bu hormon damarları koruyucu etkiye sahiptirfrontiersin.org. Adiponektin, endotelde nitrik oksit üretimini desteklerken inflamasyonu azaltır; obez kişilerde düşük olan adiponektin düzeyleri oruç ve diyetle yükseldiğinde, damar fonksiyonunun düzeldiği gösterilmiştirfrontiersin.orgfrontiersin.org. Nitekim yukarıda bahsedilen fare çalışmasında, alternatif gün orucu yapılan diyabetik farelerde adiponektin hormonunun kanda yükseldiği, leptin ve resistin gibi damar sağlığını bozan hormonların ise azaldığı rapor edilmiştirfrontiersin.orgfrontiersin.org. Bu değişimlerin her biri, penise giden kan akımının daha iyi düzenlenmesine katkıda bulunur.
Özetle, aralıklı oruç tutmak kalp-damar sistemi için bir “bakım periyodu” işlevi görerek, damar sertliğine yol açan riskleri azaltabilir. Gerek kan basıncının ve kötü kolesterolün düşmesi, gerek inflamasyonun azalması ve insülin direncinin kırılması ile penil damarlarda kan akımı daha sağlıklı hale gelir. Unutulmamalıdır ki, sertleşme sorunu çoğu zaman sistemik damar sağlığının bir aynasıdır. Bu yüzden yaşam tarzıyla damar sağlığını iyileştiren her adım (diyet, egzersiz, kilo verme), sertleşme kalitesine de olumlu yansır. Aralıklı oruç da bu kapsamda, damarları gençleştirip endotel işlevini toparlayarak ED riskini azaltabilecek bir araçtır.
Sertleşme Sorununun Fizyolojisi
Sertleşmenin mekanizması: Erkek cinsel organı penis, düz kaslardan ve kan dolabilen süngerimsi dokulardan oluşur. Cinsel uyarı aldığında beyinden başlayan sinirsel sinyaller, omurilik yolu ile pelvik bölgeye ulaşır ve penis çevresindeki sinir uçlarından nitrik oksit (NO) salgılanmasını tetikler. Nitrik oksit, penisin atardamarlarını genişletir ve korpora kavernoza denilen süngerimsi boşluklara bol kan dolmasına yol açar. Aynı anda penis toplardamarları sıkışarak kanın geri dönüşü kısıtlanır, böylece penis sertleşmiş halde kalır. Sağlıklı bir ereksiyon için şu bileşenlerin uyumlu çalışması gerekir:
-
Sinir sistemi: Beyindeki cinsel istek (libido) merkezlerinden başlayıp penis sinirlerine uzanan yol sağlam olmalıdır. Omurilik yaralanmaları veya sinir hasarı (örneğin diyabette) ED’ye yol açabilir.
-
Nörotransmitterler: Dopamin, asetilkolin, noradrenalin ve serotonin gibi kimyasalların dengesi cinsel yanıtı düzenler. Dopamin ve noradrenalin cinsel isteği artırırken, serotonin yüksek olduğunda isteği azaltır.
-
Hormonlar: Testosteron başta olmak üzere erkeklik hormonları normal seviyede olmalıdır. Düşük testosteron (hipogonadizm), hem libido kaybına hem de peniste NO üretiminin azalmasına yol açarak ED sebebi olabilir.
-
Damar yapısı: Penise kan getiren atardamarlar esnek ve iç yüzeyleri sağlıklı olmalıdır. Ateroskleroz (damar sertliği) penis damarlarını etkilerse, yeterli kan akışı sağlanamaz. Bu nedenle kalp-damar hastalığı olan ileri yaştaki erkeklerde ED sık görülür.
-
Düz kas ve bağ doku: Penis içerisindeki düz kasların gevşeyebilmesi ve elastikiyetin korunması gerekir. Bu dokular uzun süre kullanılmadığında veya düşük testosteronda zayıflayabilir.
-
Psikolojik durum: Stres, performans kaygısı, depresyon gibi faktörler de sertleşmeyi kolaylıkla etkileyebilir. Hatta psikojenik ED adı verilen durumda, fiziksel olarak sağlıklı genç erkekler bile tamamen stres/anksiyete nedeniyle sertleşme sorunu yaşayabilir.
Sertleşme sorunu fizyolojisi sıklıkla çok faktörlüdür. Örneğin diyabetli bir erkekte hem damar hasarı hem sinir hasarı bulunabilir; buna düşük testosteron da eşlik edebilir. Veya depresyondaki bir bireyde hem psikolojik isteksizlik hem antidepresanın yan etkisi devrede olabilir. Bu nedenle ED, erkek sağlığının genel durumunun bir barometresi gibidir. Hatta ED’nin kalp hastalıklarının “erken uyarı işareti” olabileceği sık sık vurgulanır. Örneğin bir erkeğin koroner arterlerinde henüz belirti vermeyen bir daralma süreci varsa, ilk bulgu olarak penise giden küçük damarlarda sorun çıkıp sertleşme güçlüğü ortaya çıkabilirjournals.lww.com. Bu yüzden, yeni başlayan ED vakalarında altta yatan diyabet, hipertansiyon, hormonal bozukluk gibi nedenleri araştırmak klinik olarak önemlidir.
Serotonin ve dopaminin ED’deki rolü: Yukarıda nörotransmitterlerin öneminden bahsettik. Biraz daha açacak olursak, dopamin ve serotonin adeta gaz ve fren gibidir. Dopamin, beynin ödül merkezlerinde cinsel istek uyandırır, haz beklentisini artırır ve ereksiyonu başlatan sinyalleri güçlendirirpmc.ncbi.nlm.nih.gov. Serotonin ise özellikle orgazm ve boşalma süreçlerinde rol oynayan, aşırı olduğunda cinsel isteği körelten bir medyatördür. Normalde dopamin ile serotonin arasında bir denge bulunur. Sağlıklı cinsel fonksiyon için dopaminerjik aktivitenin belirli bir düzeyde olması, serotonerjik aktivitenin ise kontrolde kalması gerekir. Eğer serotonin baskın hale gelirse, kişi cinsel açıdan isteksiz, erections elde etmede zorlanır halde olabilir. Bunun tıbbi bir örneği antidepresan kullanan hastalardır: Yukarıda değindiğimiz gibi SSRI kullanan erkeklerde %40’ları bulan oranlarda cinsel işlev bozukluğu (isteksizlik, ereksiyon ve orgazm güçlüğü) görülürpmc.ncbi.nlm.nih.govpmc.ncbi.nlm.nih.gov. Antidepresan almayan depresif erkeklerde de depresyonun kendisine bağlı %30-40 oranında cinsel isteksizlik olabileceği bildirilmiştirpmc.ncbi.nlm.nih.gov; ancak ilaçlar bu durumu genellikle daha da kötüleştirir. Tam tersi durumda, parkinson hastalarında dopamin eksikliği olduğunda da hem libido azalır hem ereksiyon oluşumu zorlaşır. Dopamin eksikliği, aynı zamanda prolaktin hormonunun artmasına yol açarak hormonal yönden de cinselliği baskılar.
Erektil disfonksiyon tedavilerinde serotonin ve dopamin hedefli yaklaşımlar mevcuttur. Örneğin, Piyasalarda “mavi hap” olarak bilinen sildenafil (Viagra) gibi fosfodiesteraz-5 inhibitörü ilaçlar direkt nitrik oksit yolaklarını etkilerken, Apomorfin gibi bazı ilaçlar beyin dopamin reseptörlerini uyararak etki gösterir. Apomorfin, dopaminerjik etkiyle beyin üzerinden ereksiyonu tetiklemeye çalışır ve dopamin mekanizmasının ED tedavisindeki önemini yansıtırpnas.org. Dopamin D4 reseptörünü hedef alan bazı ilaçların da deneysel olarak peniste sertleşme yanıtını artırdığı gösterilmiştirpnas.org. Serotonin tarafında ise tam tersi; kontrollü bir şekilde serotonin artırılarak erken boşalma tedavi edilirken, serotonin düşürülerek libido artırılabilir. Nitekim yakın zamanda farelerde yapılan oruç çalışmasında, serotonin düzeylerinin düşmesiyle libido artışı belirginleşmiştirdzne.de.
Özetle, sertleşme fizyolojisinde serotonin ve dopamin dengesi hayati önemdedir. Dopamindeki artış genellikle sertleşme yanıtını iyileştirir, serotonin artışı ise zorlaştırır. Bu nedenle, herhangi bir tedavi ya da yaşam tarzı değişikliğinin sertleşme üzerindeki etkilerini değerlendirirken, bu kimyasallar üzerindeki potansiyel etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Aralıklı oruç da tam bu noktada ilgi çekmektedir: Oruç, vücutta metabolik ve hormonal değişikliklerle birlikte beynimizdeki serotonin-dopamin dengesini değiştirerek sertleşme sorunu üzerinde olumlu bir rol oynayabilir.
Aralıklı Oruç, Serotonin-Dopamin Dengesi ve Sertleşme Sorunu
Aralıklı orucun getirdiği metabolik-hormonal ortamı ve sertleşme fizyolojisini artık daha iyi anladığımıza göre, bu ikisi arasındaki etkileşimi inceleyebiliriz. Özellikle 16/8 gibi aralıklı oruç modellerinin, erkeklerde sertleşme sağlığına serotonin ve dopamin üzerinden nasıl katkı yapabileceği şu şekilde özetlenebilir:
-
Serotonini Dizginleme: Oruç sırasında besin alımı kısıtlandığı için, beyindeki serotonin sentezi için gerekli olan triptofan amino asidi azalır. Kısa süreli günlük oruçlarda bu etki minimal olsa da, düzenli aralıklı oruç uygulaması vücudun serotonerjik tonusunu bir miktar azaltabilir. Fare çalışmalarında gözlemlendiği gibi, uzun vadede (haftalar-aylar içinde) aralıklı oruç tutmak, serotoninde belirgin bir düşüş ve buna bağlı cinsel istekte artış sağlayabilirdzne.dedzne.de. İnsanlarda henüz bu mekanizma tam olarak belgelenmemiş olsa da, şu bilinen gerçekler destekleyicidir: Antidepresanlarla serotonin artışı libido düşürürken, bu ilaçlar kesildiğinde serotonin azalır ve cinsel istek geri gelirdreminozbek.com. Dolayısıyla, aralıklı oruç bir nevi “doğal antidepresan kesilmesi” gibi, yüksek serotonin frenini gevşetip cinsel isteğinizi artırabilir. Serotonin düşüşünün bir diğer sonucu da, belki orgazm eşiğinin düşmesi ve cinsel haz almanın kolaylaşmasıdır (zira yüksek serotonin genellikle geç orgazm ve tatminsizlik getirir).
-
Dopamin’i Güçlendirme: Aralıklı açlık periyotları, beyinde ödül mekanizmalarını canlı tutar ve dopamin aktivitesini tetikleyebilir. Oruç süresince salgılanan katekolaminler (adrenalin, noradrenalin) dopamin salınımını da dolaylı uyarır. Ayrıca açlık stresine uyum sağlamak için beynin dopamin reseptör duyarlılığı artabilir. Bunun neticesinde, oruç tutan bireylerde dopaminin cinsel işlevler üzerindeki olumlu etkileri daha belirgin hissedilebilir. Basitçe ifade etmek gerekirse, aralıklı oruç sayesinde kendinizi zinde ve enerjik hissetmeye başladıysanız, bu muhtemelen dopamindeki artışın bir yansımasıdır. Dopamindeki bu yükseliş, partnerinize karşı cinsel ilginizi de artırabilir. Hatta bazı araştırmacılar, dopamindeki yükselişin erkeklerde testosteron üretimini de dolaylı olarak uyarabileceğini, çünkü dopaminin hipotalamus-hipofiz-gonad ekseninde LH (Luteinize edici hormon) salınımını teşvik edebileceğini öne sürmektedir. Dopamin ayrıca peniste nitrik oksit salınmasını başlatan sinyallerden biridir; bu nedenle dopamindeki artış yalnızca beyninizde değil, penisin kendi sinir ağlarında da daha güçlü ereksiyon sinyalleri anlamına gelirpmc.ncbi.nlm.nih.gov.
-
Testosteron ve Nitrik Oksit Desteği: Aralıklı oruç, kilolu bireylerde yağ kaybı sağlayarak testosteron seviyelerini yükseltebildiği içinjournals.lww.com, bu da sertleşme sorununda iyileştirici bir faktör olacaktır. Yeterli testosteron varlığı, penis dokusunun nitrik okside cevap kapasitesini artırır ve cinsel isteği de destekler. Aynı şekilde, oruç ile iyileşen insülin duyarlılığı, azalan inflamasyon ve artan adiponektin hormonu birlikte peniste nitrik oksit üretimini kolaylaştırır. Bu da mekanik olarak daha güçlü ve kalıcı ereksiyonlar elde etmeye yardım eder. Örneğin, diyet ve egzersizle kilo veren erkeklerde Uluslararası Erektil Fonksiyon İndeksi (IIEF) skorlarının anlamlı ölçüde iyileştiği, bunun kan basıncı düşüşü ve NO artışı ile ilişkili olduğu literatürde bildirilmiştirjournals.lww.comjournals.lww.com. Aralıklı oruç, diyet ve kilo yönetiminin sürdürülebilir bir yolu olduğu için, uzun vadede bu tür faydaları cinsel sağlıkta da görebiliriz.
-
Psikolojik İyilik Hali: Aralıklı oruç uygulayan birçok kişi, başlangıç zorluğunu atlattıktan sonra kendini daha disiplinli, özgüvenli ve kontrollü hisseder. Bu psikolojik iyilik hali, cinsel yaşamda performans kaygısını azaltıp özgüveni artırarak dolaylı bir fayda sağlayabilir. Ayrıca oruç tutmanın getirdiği ruhsal arınma ve tatmin duygusu, depresyon ve anksiyeteyi hafifletebilirbrainandlife.org. Böylece hem zihin hem beden olarak cinselliğe daha hazır bir durumda olursunuz. Elbette çok katı ve uzun süreli oruçların bazı kişilerde stres ve sinirlilik yaratabileceği, bunun da cinsel isteği düşürebileceği akılda tutulmalıdır. Önemli olan, kişiye uygun bir modeli dengeli şekilde uygulamaktır.
Bir Uyarı: Her ne kadar aralıklı orucun birçok açıdan ümit verici etkileri olsa da, mucizevi bir tedavi olmadığını belirtmek gerekir. Sertleşme sorunu ciddi boyutlardaysa ve altta yatan diabet, ciddi ateroskleroz veya ileri derecede hipogonadizm gibi durumlar varsa, tek başına aralıklı oruç tam bir çözüm sunmayabilir. Ancak tıbbi tedavilere ek olarak yaşam tarzı değişikliği olarak kesinlikle denemeye değerdir. Hem genel sağlık kazanımları hem de olası cinsel fonksiyon faydaları düşünüldüğünde, aralıklı oruç büyük oranda yarar/risk dengesi pozitif bir müdahaledir. Yine de kronik bir rahatsızlığı olan veya özel diyet gereksinimi bulunan kişiler, aralıklı oruca başlamadan önce hekimlerine danışmalıdır.
Bilimsel Çalışmalardan Örnekler
Aralıklı oruç ve sertleşme sorunu ilişkisine dair bilimsel literatür henüz çok geniş olmamakla birlikte, son yıllarda artan sayıda çalışma bu konuya ışık tutmaya başlamıştır. Aşağıda, konuyla ilgili dikkat çekici bulgulara sahip bazı çalışmalar özetlenmiştir:
-
Fare Çalışması (2025, Cell Metabolism) – Xie ve ark.: Yaşlı erkek farelere 22 ay boyunca bir gün aralıklı oruç (24 saat su dışında hiçbir şey yememe) bir gün normal beslenme protokolü uygulanmıştır. Sonuçta oruçlu fareler, aynı yaştaki normal beslenen farelerden daha fazla çiftleşme davranışı sergilemiş ve daha fazla sayıda yavru sahibi olmuşturtechnologynetworks.comtechnologynetworks.com. Analizler, bu etkinin testis fonksiyonlarından değil, tamamen davranışsal artıştan kaynaklandığını göstermiştir. Oruçlu farelerin beyinlerinde serotonin seviyeleri çok daha düşük bulunmuş; “oruçlu fareler adeta cinsel açıdan freni patlamış gibi davranıyor” diye nitelendirilmiştirdzne.de. Bu çalışma, aralıklı oruçla libido arasında doğrudan bir bağlantı kurması açısından çığır açıcıdır. Araştırmacılar, benzer mekanizmaların insanlarda da olabileceğini ve özellikle cinsel isteksizlik yaşayan kişilerde kontrollü oruç uygulamalarının yeni bir tedavi seçeneği olarak değerlendirilebileceğini öne sürmüşlerdirdzne.dedzne.de.
-
Klinik Gözlemsel Çalışma (2020, Urology) – Huynh ve ark., California: 2018-2019 yılları arasında yüksek hacimli bir üroloji kliniğine başvuran 271 erkek hastanın beslenme alışkanlıkları ve sertleşme fonksiyonları değerlendirilmiştir. Bu popülasyonda %28.4’ü aralıklı oruç yaptığını belirtmiştir. Analizler, ED şikayeti olan erkeklerin daha az oranda aralıklı oruç uyguladığını göstermiştirpubmed.ncbi.nlm.nih.gov. Yaş, VKİ, ek hastalıklar gibi faktörler kontrol edildikten sonra dahi, aralıklı oruç uyguladığını bildiren erkeklerin ED görülme olasılığının istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha düşük olduğu hesaplanmıştırpubmed.ncbi.nlm.nih.gov. Yani aralıklı oruç ile ED arasında ters bir ilişki bulunmuştur. Bu çalışma, aralıklı orucun insanlarda sertleşme sağlığına potansiyel faydasına işaret eden ilk kanıtlardan biridir. Araştırmacılar, “organik beslenme ve aralıklı orucun ED’ye karşı koruyucu olabileceğini” belirtip, sonuçların hipotez oluşturucu olduğunu ve ileri araştırmalar gerektiğini vurgulamışlardırpubmed.ncbi.nlm.nih.gov.
-
Diyet Paterni ve ED Meta-analizi (2025, Asian J. Andrology) – Yang ve ark.: Farklı diyet alışkanlıklarının erektil fonksiyona etkisini inceleyen 14 çalışmalık bir meta-analizde, sağlıklı beslenme düzenlerinin (özellikle Akdeniz diyeti, bitki bazlı diyetler) ED riskini azalttığı bulunmuştur. Analiz, intermittent fasting (aralıklı oruç) uygulamalarının da metabolik faydaları sayesinde ED üzerinde olumlu etkisi olabileceğini not etmektedir. Özellikle aralıklı orucun testosteron seviyelerini artırdığı, besin metabolizmasını iyileştirdiği ve kan şekerini düzenlediği belirtilerekjournals.lww.com, bu mekanizmaların ED’ye karşı koruyucu olabileceği tartışılmıştırjournals.lww.comjournals.lww.com. Meta-analizde yer alan birincil çalışmalardan biri (cited as reference 40) tip 2 diyabet hastalarında aralıklı enerji kısıtlamasının kan şekerini düzene soktuğunu, bir diğeri (ref 42) obez diyabetik erkeklerde kilo kaybının testosteronu yükselttiğini göstermiştirjournals.lww.com. Tüm bu bulgular ışığında, araştırmacılar aralıklı orucun sağlıklı beslenme ile birlikte genel erkek sağlığını ve dolaylı olarak cinsel sağlığı iyileştirebileceği sonucuna varmışlardırjournals.lww.comjournals.lww.com.
-
Ramazan ve Endotel Çalışmaları (2012-2021): Ramazan orucunun kalp ve damar sağlığına etkilerini inceleyen çeşitli araştırmalar, oruç sonrası dönemde damar fonksiyonlarında iyileşme olduğunu göstermiştirjournals.lww.comjournals.lww.com. Özellikle küçük örneklemli bir çalışmada, Ramazan boyunca oruç tutan kalp hastalarında, endotelde vazodilatasyon yeteneğinin (akım aracılı dilatasyon) Ramazan sonrasında arttığı bildirilmiştirjournals.lww.com. Bir diğerinde, yavaş koroner akım sendromlu hastalarda koroner akım hızının düzeldiği bulunmuşturjournals.lww.com. Bu tarz bulgular, oruç tutmanın vasküler fonksiyonlara olumlu etkisini desteklemekte, dolayısıyla ED patofizyolojisinde önemli olan endotel işlevine de fayda sağlayabileceğini ima etmektedir.
-
Egzersiz, Oruç ve Nörokimya (2021, Front. Neurosci): Bazı çalışmalar aralıklı oruçla egzersizi birleştirmenin beyin sağlığı ve nörotransmitterler üzerindeki etkilerine bakmıştır. Dopamin ve BDNF (beyin türevli nörotrofik faktör) düzeylerinde artış, oksidatif stresin azalması gibi sonuçlar rapor edilmiştirsciencedirect.combrainandlife.org. Bu da oruç tutan bireylerde dopaminin uzun vadede daha sağlıklı bir ortamda salındığını düşündürür. Dolayısıyla, cinsel fonksiyon dahil dopaminin rol oynadığı süreçler için fayda sağlayabilir.
Yukarıda özetlenen araştırmalar, aralıklı oruç uygulamasının hem fizyolojik (damarsal ve hormonal) hem de davranışsal (nörotransmiter ve libido) düzeyde erkek cinsel sağlığına olumlu etkileri olabileceğini göstermektedir. Elbette, bilimsel literatür geliştikçe daha fazla klinik deney ve insan çalışması ile bu ilişkinin gücü ve sınırları netleşecektir. Ancak eldeki veriler, sağlıklı yaşam biçimi değişikliği olarak aralıklı orucun, sertleşme sorunu riskini azaltan veya mevcut sorunu hafifletebilen bir yöntem olabileceği yönündedir.
Sonuç
Aralıklı oruç (özellikle popüler zaman kısıtlı beslenme modeli 16/8), vücudumuzdaki çeşitli sistemleri eşzamanlı etkileyerek erkeklerde sertleşme kapasitesini artırabilecek çok yönlü bir yaklaşımdır. Bu beslenme düzeni; kilo kontrolü ve hormon dengesini iyileştirerek testosteron seviyelerini optimize edebilir, nörotransmitter dengesi üzerinde serotonin azaltıcı ve dopamin artırıcı etkiler göstererek libidoyu yükseltebilir, ayrıca damar sağlığını kuvvetlendirerek penise giden kan akımını artırabilir. Bilimsel araştırmalar, aralıklı oruç ile daha düşük ED görülme sıklığı, daha yüksek cinsel davranış düzeyi ve daha iyi endotel fonksiyonu arasında anlamlı ilişkiler ortaya koymaya başlamıştırpubmed.ncbi.nlm.nih.govdzne.dejournals.lww.com.
Unutulmamalıdır ki her birey farklıdır; aralıklı oruç herkes için aynı sonucu vermeyebilir. Ancak, genel sağlık üzerindeki kanıtlanmış faydalarını (örn. metabolik iyileşme, kalp sağlığına katkı, beyin fonksiyonlarına destek) düşündüğümüzde, aralıklı oruç tutmanın potansiyel riskleri oldukça düşüktür ve kontrollü denemeye değerdir. Özellikle yaşam tarzı kaynaklı sertleşme sorunlarında (örneğin obeziteye bağlı ED veya stres kaynaklı libido düşüklüğü gibi), düzenli aralıklı oruç uygulaması doğal ve bütüncül bir iyileşme sağlayabilir. Tabii ki şiddetli sertleşme sorunu yaşayan bireyler, doktor kontrolünde medikal tedavilerini sürdürmeli ve aralıklı orucu bunlara yardımcı bir yaşam tarzı değişikliği olarak görmelidir.
Sonuç olarak, aralıklı oruç hem bedeni hem zihni disipline eden bir uygulamadır. Vücudun hormonal ahengini düzenleyip damarları temizlerken, beynin kimyasını da daha dengeli hale getirir. Bu bütünsel etki, erkeklerde cinsel sağlığın temelini oluşturan unsurları güçlendirir. Serotonin ve dopamin arasındaki hassas dengeyi oruç aracılığıyla doğru yöne çekmek, adeta vücudun kendi kendine “reset” atması gibidir – ki bu da daha yüksek bir libido, daha sağlam ereksiyonlar ve daha tatmin edici bir cinsel yaşam olarak yansıyabilir. Gelecekte yapılacak geniş ölçekli klinik çalışmalar, aralıklı orucun erektil disfonksiyon tedavi ve önlenmesindeki yerini daha net belirleyecektir. Şimdilik, eldeki veriler doğrultusunda, sağlıklı bir yaşam sürmek ve aynı zamanda sertleşme sorunundan korunmak isteyen erkekler için aralıklı orucun dikkate değer bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz.
Kaynaklar
-
Huynh L.M. ve ark. (2020). Organic Diet and Intermittent Fasting are Associated With Improved Erectile Function. Urology, 144, 147-151. DOI: 10.1016/j.urology.2020.07.019 pubmed.ncbi.nlm.nih.gov
-
Yang B. ve ark. (2025). Association between improved erectile function and dietary patterns: a systematic review and meta-analysis. Asian Journal of Andrology, 27(2), 239-244. DOI: 10.4103/aja.aja_9_23 journals.lww.comjournals.lww.com
-
Xie K. ve ark. (2025). Intermittent fasting boosts sexual behavior by limiting the central availability of tryptophan and serotonin. Cell Metabolism, 37(3), 496-511.e8. DOI: 10.1016/j.cmet.2025.03.001 technologynetworks.comdzne.de
-
Cui J. ve ark. (2022). Alternate Day Fasting Improves Endothelial Function in Type 2 Diabetic Mice: Role of Adipose-Derived Hormones. Frontiers in Cardiovascular Medicine, 9, 925080. DOI: 10.3389/fcvm.2022.925080 frontiersin.orgfrontiersin.org
-
Ayar G. ve ark. (2021). To show the effect of intermittent fasting during Ramadan on endothelial functions in patients with slow coronary flow. Nigerian Journal of Clinical Practice, 24(6), 829-835. DOI: 10.4103/njcp.njcp_682_20 journals.lww.com
-
Melis M.R. ve Argiolas A. (2022). Dopamine, Erectile Function and Male Sexual Behavior from the Past to the Present: A Review. Brain Sciences, 12(7), 933. DOI: 10.3390/brainsci12070933 pmc.ncbi.nlm.nih.govpmc.ncbi.nlm.nih.gov
-
Zilcha-Mano S. ve ark. (2018). Sexual dysfunction in selective serotonin reuptake inhibitors (SSRIs) and potential solutions: A narrative literature review. Patient Preference and Adherence, 12, 141-146. DOI: 10.2147/PPA.S146289 dreminozbek.comdreminozbek.com
-
Teknoloji Haberleri - Intermittent Fasting Increases Sexual Behavior in Male Mice (DZNE Basın Bülteni Özeti). Technology Networks News, 28 Mart 2025technologynetworks.comtechnologynetworks.com.
-
Beyin ve Yaşam - How Does Intermittent Fasting Affect the Brain? Brain&Life Magazine, 2023. (Mark P. Mattson ve Rodolfo Savica röportajları)brainandlife.orgbrainandlife.org.