Kronik Prostatit Tedavisi: Kliniğimizde 8 Etkili Yöntemle Bütüncül Yaklaşım

 

Kronik Prostatit Tedavisi: Kliniğimizde 8 Etkili Yöntemle Bütüncül Yaklaşım

Kronik prostatit, erkeklerin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen, inatçı ağrılar ve idrar problemleriyle seyreden sertleşme sorunlarınında eklenebildiği  bir rahatsızlıktır. Tek bir tedaviyle geçmesi zor olabilen bu durum, çoğu hastayı doktor doktor gezmeye mecbur bırakabilir. Kliniğimizde, kronik prostatit tedavisi için geliştirdiğimiz özel protokol sayesinde, hem geleneksel tıbbi yöntemleri hem de tamamlayıcı terapileri bir arada kullanarak bütüncül bir yaklaşım sunuyoruz. Bu sayede, kronik prostatitin altında yatan enfeksiyon, kas spazmı, sinir hassasiyeti gibi farklı problemleri eşzamanlı hedef alıyoruz. Sonuç olarak, hastalarımızın ağrıları hafifliyor, idrar yakınmaları azalıyor ve günlük yaşama konforla devam etmeleri mümkün hale geliyor.

Kronik Prostatit Nedir ve Neden Bütüncül Tedavi Gerektirir?

Kronik prostatit (diğer adıyla kronik prostat iltihabı), üç aydan uzun süren prostat bezi iltihabıdır. Bazen bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanır, bazen de altta yatan belirgin bir mikrop olmadan, kronik pelvik ağrı sendromu şeklinde karşımıza çıkar. Belirtileri arasında perine (apışarası) bölgesinde ağrı, makata vuran ağrı, sık idrara çıkma, idrar veya ejakülasyon sırasında yanma ve hatta cinsel fonksiyon bozuklukları sayılabilir. Bu kronik durum, klasik yöntemlerle (uzun süreli antibiyotik, ağrı kesici vb.) her zaman yeterince kontrol altına alınamaz; hatta bazı hastalar aylarca antibiyotik kullanmalarına rağmen tam iyileşme elde edemeyebilir. Prostat dokusu içinde oluşan skar (nedbe) dokuları ve kireçlenmeler, sistemik verilen ilaçların ilgili bölgelere ulaşmasını zorlaştırabilir. Ayrıca, kas spazmları ve sinir sistemi duyarlılığı ağrıları kronik hale getirebilir.

Tam da bu nedenle, kliniğimizde kronik prostatiti tek bir açıdan değil, çok yönlü bir tedavi protokolü ile ele alıyoruz. Aşağıda 8 farklı tedavi yöntemini içeren protokolümüzün amaçlarını ve uygulama şekillerini özetleyen bir tabloyu bulabilirsiniz. Her bir yöntemin ayrıntılarını da tabloda ardından açıklayacağız.

Tedavi Yöntemi

Tedavideki Amacı

Uygulama Şekli

Prostat Masajı

Prostat içindeki tıkalı kanalları açarak biriken iltihaplı sıvıyı boşaltmak, basıncı azaltmak.

Doktor tarafından rektal yolla, parmakla prostatın özel bir teknikle masajı yapılır. Seanslar halinde uygulanır.

Manyetik Koltuk Tedavisi

Pelvik taban kas spazmını çözmek, kan dolaşımını artırmak ve ağrıyı hafifletmek.

Hasta, elektromanyetik alan oluşturan özel bir manyetik koltuk üzerinde 20-30 dakika oturur. Manyetik uyarılar pelvik kasları çalıştırıp gevşetir; uygulama ağrısızdır.

PEMF (Manyetik Alan Terapisi)

Doku iyileşmesini hızlandırmak, inflamasyonu azaltmak ve mikro-dolaşımı iyileştirmek.

Düşük yoğunluklu, pulsatif manyetik alan üreten bir cihaz (ped veya bobin) prostat bölgesine uygulanır. Belirli sürelerle manyetik dalga impulsları verilir; hasta acı hissetmez.

Şok Dalga Tedavisi (ESWT)

Prostat içindeki mukus tıkaçlarını ve kireçlenmeri kırarak kan akışını artırmak, sertleşmiş skar dokularını yumuşatmak ve ağrıyı azaltmak.

Perine bölgesine (testis ile makat arası) vücut dışından düşük yoğunluklu ses dalgaları uygulanır. Haftada 1-2 seans, toplam 4-6 seansta yapılır. İşlem 15-20 dk sürer, ağrısızdır ve anestezi gerekmez.

Rektal & Mesane İçi Ozon

Prostat ve çevre dokuların oksijenlenmesini artırmak, mikropları öldürmek ve iltihabı kontrol altına almak.

Rektal yolla ozon gazı verilerek veya ince bir kateterle mesane içine ozonlanmış serum uygulanarak yapılır. Bölgesel bağışıklığı güçlendirir, enfeksiyonu baskılar. Seanslar halinde uygulanabilir.

İntraprostatik Enjeksiyon

Prostat içindeki kronik enfeksiyon odaklarını doğrudan hedeflemek; ilaçları doğrudan iltihaplı bölgeye vererek iyileşmeyi sağlamak.

Ultrason eşliğinde, ince bir iğneyle prostat bezine doğrudan antibiyotik ve gerekirse anti-inflamatuar ilaç enjekte edilir. Ayaktan yapılan bir işlemdir, genellikle ayda bir tekrarlanır (toplam en az 3 seans). Lokal anestezi ile ağrısız uygulanır.

Nöral Terapi

“Ağrı hafızasını” silmek, sinir sistemini yeniden düzenleyerek kronik ağrıyı dindirmek.

Belirli sinir noktalarına (ör. kuyruk sokumu, karın alt bölgesi) veya prostat çevresine lokal anestezik (ör. prokain) enjeksiyonları yapılır. Otonom sinir sistemi uyarılıp dengelenerek ağrı kontrolü sağlanır. Seanslar şeklinde uygulanır.

Medikal Tedaviler

Enfeksiyonu tedavi etmek, kasları gevşetmek ve ağrıyı kontrol altına almak (klasik ana akım tedavinin temeli).

Hastalığın durumuna göre uygun antibiyotikler (uzun süreli), alfa bloker ilaçlar (prostat ve mesane çıkışını gevşetmek için) ve NSAID gibi ağrı kesici/anti-inflamatuar ilaçlar reçete edilir. Diğer yöntemlerle birlikte kullanılır.

Yukarıdaki protokol, kronik prostatitin neden olduğu tüm sorunlara kapsamlı bir çözüm sunmayı hedefler. Şimdi, bu tedavi yöntemlerinin her birini daha ayrıntılı ele alalım:

Prostat Masajı ile Tıkanıklıkların Giderilmesi

Kronik prostatitli pek çok hastada, prostat bezinin kanallarında biriken yoğun salgılar ve iltihaplı materyal, adeta bir tıkaç oluşturarak prostat sıvısının boşalmasını engeller. Prostat masajı, doktorun işaret parmağıyla rektumdan prostatı nazikçe bastırıp yoğurması işlemiyle bu tıkaçların açılmasını sağlar. Amaç, prostat içindeki baskıyı azaltmak ve durağan prostat sıvısını dışarı akıtmak. Bu yöntem yıllardır uygulanan geleneksel bir yaklaşımdır ve özellikle kronik bakteriyel prostatit olgularında, antibiyotiklerle birlikte kullanıldığında, ilacın prostata daha iyi nüfuz etmesine de yardımcı olabilir.

Ağrılı olsa da, işlem öncesi uygulanan lokal anestezik jeller ile rahatsızlık minimuma indirilir. Genellikle haftada bir veya birkaç haftada bir tekrarlanan seanslar şeklinde uygulanabilir. Hasta dostu yaklaşımımızda, masaj esnasında hastayı rahatlatmak için nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri de öneriyoruz. Bu sayede işlem daha tolere edilebilir hale geliyor.

Manyetik Koltuk Tedavisi ile Pelvik Taban Rahatlaması

Pelvik taban kaslarının sürekli gergin olması, kronik prostatit ve kronik pelvik ağrı sendromu hastalarında ağrının önemli bir sebebidir. Manyetik koltuk tedavisi (Extracorporeal Magnetic Stimulation - EMS), hastayı özel bir elektromanyetik sandalyeye oturtarak, bu pelvik kasları manyetik alanlar yoluyla uyarıp gevşetmeyi hedefler. Güçlü ama güvenli manyetik dalgalar, istemsiz olarak kas kasılmaları oluşturur ve böylece adeta pelvik tabana fizyoterapi etkisi yapar. Sonuç olarak kas spazmı çözülür, bölgesel kan dolaşımı artar ve ağrı azalır.

Manyetik koltuk tedavisinde hasta, elektromanyetik alan yaratan özel bir sandalyede oturur. Bu yöntemle pelvik taban kasları ağrısız şekilde uyarılarak güçlenir ve gevşer; böylece kronik prostatitin yol açtığı kas gerginliği ve ağrı hafifler.

Bu yöntemin en güzel yanı, tamamen ağrısız ve girişimsiz olmasıdır – herhangi bir iğne, elektrikli aparat vücuda takılmaz. Hasta günlük kıyafetiyle koltukta otururken, 20-30 dakikalık seanslar halinde uygulanır. Genellikle haftada 2-3 kez birkaç hafta boyunca tedavi planlanır. İlaç tedavisine dirençli olgularda bile manyetik stimülasyonun başarılı olabildiği, bilimsel çalışmalarla da gösterilmiştir. Özellikle pelvik taban kaslarında belirgin spazm tespit edilen, örneğin muayenede levator ani kaslarında ağrı olan hastalar bu tedaviden büyük fayda görür.

PEMF: Manyetik Alan Terapisi ile İyileşmeyi Hızlandırma

PEMF, İngilizce "Pulsed Electromagnetic Field" ifadesinin kısaltmasıdır ve düşük yoğunluklu manyetik alan tedavisi anlamına gelir. Manyetik koltuk tedavisine kıyasla daha düşük şiddette, hücresel düzeyde etkiler oluşturan bir tedavidir. PEMF cihazları, belirli frekanslarda manyetik dalgalar üreterek dokulardaki mikrosirkülasyonu (kılcal dolaşımı) artırır, hücrelerin enerji üretimini canlandırır ve iltihap mediyatörlerini azaltır. Bu sayede prostat bölgesinde kronik iltihap nedeniyle hasar görmüş hücrelerin tamirine yardımcı olur ve ağrıyı hafifletir.

Kliniğimizde PEMF, genellikle manyetik koltuk ve diğer fiziksel tedavileri tamamlayıcı bir rol oynar. Örneğin, manyetik koltuk seansları sonrasında uygulanan 15-20 dakikalık PEMF seansı, elde edilen kas gevşemesini pekiştirir ve dokuların oksijenlenmesini daha da artırır. 

Şok Dalga Tedavisi (ESWT) ile Prostat Kan Akımını Artırma

Son yıllarda ürolojide kullanılan yöntemlerden biri de şok dalga tedavisidir (Low-intensity Shock Wave Therapy – LiSWT). Bu yöntemde, odaklanmış akustik ses dalgaları prostat bölgesine dışarıdan uygulanarak dokularda mikrotravma etkisi yaratılır. "Travma" kelimesi korkutucu gelebilir ancak burada kastedilen, dokuda herhangi bir yıkım değil; aksine vücudun kendini iyileştirme mekanizmalarını tetikleyecek küçük uyarılar vermektir. Şok dalgalarının etkisiyle prostat dokusunda yeni kılcal damar oluşumu (anjiyogenez) başlar, böylece bölgedeki kan akışı belirgin şekilde artar. Daha iyi dolaşım sayesinde, kronik iltihap temizlenir ve hasarlı dokular onarılır. Ek olarak, şok dalgaları ağrı reseptörlerinin duyarlılığını azaltır ve pelvik kas spazmını çözer, bu da ağrının azalmasına katkıda bulunur.

Kliniğimizde şok dalga tedavisini, özellikle diğer tedavilere dirençli, ağrının ön planda olduğu kronik prostatit hastalarına öneriyoruz. İşlem oldukça kolay ve konforludur: Hasta sırtüstü yatar pozisyondayken, ultrasonik şok dalgaları perine (makat ile testis arası) bölgesine uygulanır. Her seans yaklaşık 15-20 dakika sürer. Genellikle haftada 1 seans olmak üzere toplam 4-6 seanslık bir kür önerilir. İşlem sırasında veya sonrasında herhangi bir ağrı hissetmezsiniz; anesteziye gerek yoktur ve seans bitiminde günlük hayatınıza hemen dönebilirsiniz. Şok dalga tedavisinin, klasik tedavilerle birlikte kullanıldığında başarı oranını %70-80’lere kadar çıkardığı bildirilmektedir. Bu yöntem sayesinde birçok hastamız, aylarca geçmeyen ağrılarında belirgin rahatlama yaşıyor.

Rektal ve Mesane İçi Ozon Tedavisi ile Enfeksiyonun Kontrolü

Ozon tedavisi, üç oksijen atomundan oluşan ozon gazının tıbbi amaçla kullanılması prensibine dayanır. Ozon, güçlü bir doğal antibakteriyel ve dolaşım düzenleyici etkiye sahiptir. Kronik prostatitte ozon uygulamalarını kliniğimizde iki yolla yapıyoruz: rektal ozon insuflasyonu ve mesane içi ozon uygulaması.

  • Rektal ozon: Küçük ve yumuşak bir kateter aracılığıyla ozon gazı, rektumdan (makattan) verilir. Bu yolla ozon gazı bağırsak duvarından hızla emilip prostat ve çevre dokulara ulaşır. Ozon, dokularda oksijen seviyesini artırarak bölgesel kan akımını canlandırır. Aynı zamanda bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmaları öldürme gücüne sahiptir. Prostat çevresinde birikmiş iltihap hücrelerini ve toksinleri nötralize eder, böylece hem enfeksiyonu hem de inflamasyonu geriletir. Rektal ozon uygulaması ağrısızdır ve seanslar genellikle 10-15 dakika sürer.
     
  • Mesane içi ozon: Bu yöntemde ise steril bir kateterle idrar yolundan mesaneye (idrar torbasına) ozonlu serum verilir. Özellikle prostatite sıklıkla eşlik eden mesane enfeksiyonu veya inflamasyonu varsa bu yolla tedavi sağlanır. Ozonlu sıvı mesane duvarı üzerinden prostat çevresine etki eder. Mesane içi ozon uygulaması da hafif bir basınç hissi dışında genellikle rahat tolere edilir.
     

Her iki ozon yönteminin ortak amacı, prostat kanal tıkanıklıklarını açmak, prostata temiz bir kan akışı ve oksijen sunmak ve mikropları temizlemektir. Ozon tedavisi sayesinde artan dolaşımla birlikte, kullandığımız antibiyotiklerin prostata ulaşması ve etkisini göstermesi de kolaylaşır. Ozon uygulamaları özellikle dirençli kronik enfeksiyonu olan, uzun süreli antibiyotiklere rağmen şikâyetleri devam eden hastalarda yüz güldürücü sonuçlar verebilir. Nitekim ozon tedavisi sonrasında birçok hastamızda sadece birkaç gün içinde bile belirtilerde hafifleme başladığını gözlemliyoruz. Burada önemli olan, ozon tedavisinin düzenli seanslarla uygulanması ve sabırlı olunmasıdır; genellikle 6-10 seans civarında planlanır ve her seans arasına 1-3 gün konularak kür tamamlanır.

İntraprostatik Antibiyotik Enjeksiyonları (Ultrason Eşliğinde)

Kronik prostatitin en zorlu yönlerinden biri, prostatın içine yerleşmiş enfeksiyonları yok etmenin güç olmasıdır. Sistemik (ağızdan veya damardan) alınan antibiyotikler prostat dokusuna yeterince nüfuz edemeyebilir. Özellikle prostat içinde kireçlenme (taşlaşma) veya skar dokuları oluşmuşsa, oral antibiyotiklerin o odaklara ulaşması imkânsıza yakındır. İşte intraprostatik enjeksiyon tam bu sorunu çözmek için geliştirilmiş bir yöntemdir. Bu yöntemde antibiyotikler, gerekirse steroid (kortizon) gibi iltihap çözücü ilaçlarla birlikte, doğrudan prostat bezinin içine enjekte edilir.

İşlem, üroloji pratiğinde kullanılan transrektal ultrason cihazı eşliğinde yapılır. Ultrason probu makattan yerleştirilerek prostat görüntülenir. Ardından özel ince bir iğne ile, makattan veya perine (apışarası) cildinden girerek prostatın enfeksiyonlu bölgelerine ulaşılır. Her iki prostat lobuna da gereken ilaç verilir ve iğne çıkarılır. İşlem yaklaşık 10 dakika sürer ve öncesinde uygulanan lokal anestezi sayesinde hasta acı hissetmez. Enjeksiyon sonrası hemen normal aktivitelerinize dönebilirsiniz.

Neden intraprostatik? Bu yöntemin en büyük avantajı, ilacı tam gereken noktaya ulaştırmasıdır. Prostat içine enjekte edilen antibiyotiğin lokal konsantrasyonu, hap olarak alındığında ulaşabileceğinin binlerce katına çıkar. Böylece inatçı bakteriler dahi yüksek doz ilaçla direkt temas eder ve yok edilir. Ayrıca birlikte verilen kortizon türevi bir ilaç varsa, o da lokal olarak güçlü bir anti-inflamatuar etki göstererek prostatın şişkinliğini ve ağrısını azaltır.

Kliniğimizde intraprostatik enjeksiyonu, özellikle uzun süreli antibiyotik kullanmış ama iyileşememiş kronik bakteriyel prostatit vakalarında uyguluyoruz. Genellikle ayda bir olmak üzere en az 3 seans planlanır. Bazı dirençli durumlarda 4-6 seansa kadar uzatmak gerekebilir (hastanın durumuna göre belirlenir). Her seans öncesi prostat ultrasonla değerlendirilir, gerekiyorsa prostat sıvısından kültür alınarak tedavi yönlendirilir. Enjeksiyon tedavisiyle, klasik yöntemlerle sonuç alınamamış pek çok hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme kaydediyoruz. Bu sayede, aylarca süren antibiyotik kürlerinin vücutta yarattığı yük azaltılır ve daha kısa sürede kalıcı bir iyileşme hedeflenir.

Nöral Terapi ile Ağrı Hafızasının Silinmesi

Nöral terapi, özellikle Almanya ve Türkiye gibi ülkelerde yaygın kullanılan, sinir sisteminin regülasyonunu amaçlayan bir tamamlayıcı tıp yöntemidir. Kronik prostatit ve kronik pelvik ağrı sendromunda, zamanla sinir sistemi sürekli ağrı impulsları almaktan "hafızasına" bu ağrıyı kazıyabilir. Yani enfeksiyon iyileşse bile ağrı bir türlü dinmez, çünkü sinirler adeta bozuk bir plak gibi aynı sinyali üretmeye devam eder. İşte nöral terapi, bu ağrı döngüsünü kırmak için uygulanır.

Tedavi esnasında, düşük doz lokal anestezik (çoğunlukla prokain veya lidokain) vücudun belli noktalarına enjekte edilir. Bu noktalar, bazen kuyruk sokumu civarındaki ganglion impar gibi belirli sinir ganglionları, bazen de karın alt bölgesindeki tetik noktalar veya ameliyat izi, yara izi gibi "bozucu alan" olarak tanımlanan noktalardır. Enjeksiyonlar çok ince iğnelerle cilt altına yapılır; sinirin içine değil çevresine verilir. Amaç, otonom sinir sistemine yeni bir uyarı vererek bozulan bio-elektriksel dengeyi yeniden sağlamaktır. Vücudun kendi kendini tamir etme yeteneği böylece tetiklenir ve kronikleşmiş ağrı döngüsü kırılır.

Nöral terapinin prostatit tedavisindeki yeri, daha çok ağrı odaklı vakalardadır. Özellikle diğer tüm tedavileri almasına rağmen hala pelvis bölgesinde yanma, batma hissi devam eden, stresle ağrıları artan hastalarda, sinir sistemi duyarlılığını azaltmak için birebir bir yöntemdir. Genellikle 1-2 hafta arayla yapılan toplam 4-6 seans nöral terapi sonrasında, hastaların ağrı skorlarında belirgin düzelme görebiliyoruz. Ayrıca bu tedavi, hastanın genel stres ve gerginlik düzeyini de düşürdüğü için, idrar yapma fonksiyonu ve genel konfor üzerinde pozitif etkiler ortaya çıkıyor.

Kliniğimizde nöral terapiyi, diğer fiziksel tedaviler ve medikal tedavilerle entegre şekilde uygulamaya özen gösteriyoruz. Örneğin, bir hastaya hem şok dalga hem antibiyotik enjeksiyonu yapıldıysa, ardından nöral terapi ile sinir sistemini destekleyerek elde edilen iyileşmenin kalıcı olmasını hedefliyoruz. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde, tek başına yöntemlerle sonuç alınamayan kronik prostatit vakalarında bile yüz güldürücü neticeler elde etmek mümkün olabiliyor.

Medikal (İlaç) Tedaviler: Temel Taşlar

Her ne kadar kliniğimizde modern ve tamamlayıcı birçok yöntem kullansak da, medikal tedaviler kronik prostatit yönetiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu nedenle protokolümüzün temel taşlarından biri uygun ilaç tedavisidir. Hastanın durumuna göre şu ilaçlar planlanır:

  • Antibiyotikler: Eğer hastada bakteriyel bir prostatit saptanmışsa (kültürde üreme olması durumunda) veya doktorunuz enfeksiyondan şüpheleniyorsa, uygun antibiyotik seçilerek genellikle 4-6 haftalık bir kür verilir. Antibiyotikler, enfeksiyonu kontrol altına alarak belirtileri büyük ölçüde hafifletir. Ancak, kronik pelvik ağrı sendromu gibi bakteri saptanmayan durumlarda dahi, olasılıkla gizli bir enfeksiyon vardır düşüncesiyle bazı hastalara antibiyotik verilmektedir.
     
  • Alfa blokerler: Bu ilaçlar prostat ve mesane boynundaki düz kasları gevşeterek, idrar yapmayı kolaylaştırır ve prostat içi basıncı azaltır. Tamsulosin, alfuzosin gibi alfa blokerler, özellikle idrar yapmada zorlanma, tam boşaltamama hissi, kesik kesik idrar yapma gibi şikayetleri olan hastalarda çok faydalıdır. Ayrıca prostat içi basıncı azalttıkları için, ağrı şikayetinin azalmasına da katkı sağlarlar. Kronik prostatit protokolümüzde genellikle ilk aşamada bir alfa bloker ilaç tedaviye eklenir ve en az birkaç ay devam edilir.

     
  • Diğer destekleyici tedaviler: Kliniğimizde medikal tedavi kapsamında, hastanın ihtiyacına göre bitkisel destekler (fitoterapi) de önerilebiliyor. Özellikle saw palmetto (cüce palmiye), quercetin gibi doğal ürünlerin kronik prostatit belirtilerini hafifletebildiğine dair çalışmalar mevcut. Bunları uygun gördüğümüz hastalarda ilaç tedavisine ekliyoruz. 

Medikal tedaviler, tüm bu ileri tekniklerle birlikte yürütüldüğünde bir sinerji oluşturur. Örneğin antibiyotik kullanırken aynı zamanda şok dalga uyguladığımız bir hastada, artan kan dolaşımı sayesinde ilacın etki gücü de artacaktır. Ya da alfa bloker ile kas gevşetirken, manyetik koltuk tedavisi de pelvik tabanı rahatlatarak idrar akımını daha da kolaylaştıracaktır. Bu nedenle, bütüncül tedavi protokolümüzde ilaçlar ve diğer yöntemler birbirini destekleyecek şekilde düzenlenir.

Tedavi Programı: Yoğunlaştırılmış 5 Günlük Kür vs. 1 Aylık Plan

Kliniğimiz, her hastanın ihtiyaçlarına ve yaşam koşullarına göre esnek tedavi programları sunmaktadır. Özellikle şehir dışından veya uzak mesafelerden gelen hastalarımız için 5 günlük yoğunlaştırılmış bir tedavi kürü uyguluyoruz. Bu programda, hastanın geldiği hafta boyunca ardışık günlerde birden fazla tedavi yöntemini kombine şekilde uyguluyoruz. Örneğin, sabah prostat masajı ve intraprostatik enjeksiyon yapılırken, öğleden sonra manyetik koltuk + şok dalga tedavisi uygulanıp, akşamüstü rektal ozon ile gün tamamlanabilir. 5 günün sonunda hasta, alması gereken tedavilerin büyük kısmını almış ve hızlı bir iyileşme sürecine girmiş oluyor. Taburculuk öncesi, gerekliyse bir sonraki ay için ikinci enjeksiyon randevusu planlanıyor veya hastanın yerel hekimiyle koordinasyon kuruluyor.

İzmir ve çevresinde ikamet eden, yani kliniğimize düzenli gelebilecek durumda olan hastalarımız için ise yaklaşık 1 aylık bir tedavi programı tercih ediyoruz. Bu planda haftada birkaç gün gelen hasta, her ziyaretinde farklı tedavilerini alıyor. Örneğin bir hafta şok dalga + manyetik koltuk, diğer hafta ozon + nöral terapi gibi rotasyonlarla tedaviler dengeli bir şekilde dağıtılıyor. İntraprostatik enjeksiyonlar yine aylık aralıklarla yapılıyor. Bu sayede hasta her seferinde vücudun tolere edebileceği miktarda tedavi alarak, yavaş yavaş ama sağlam adımlarla iyileşmeye ilerliyor. 1 ay sonunda genellikle belirgin bir düzelme görülüyor; gerekirse bu program 1-2 ay daha uzatılabiliyor.

Her iki yaklaşımda da, kliniğimizin ekibi hastayı yakın takibe alıyor. Günlük durum değerlendirmeleri, hasta dostu bilgilendirmeler ve gerektiğinde telefon/online destek ile, uzaktan gelen hastalarımızın da takibini aksatmıyoruz. Hedefimiz, ister 5 günde ister 1 ayda olsun, her hastanın kişisel durumuna en uygun tedavi kombinasyonunu uygulayarak maksimum fayda sağlamak.

Bütüncül Yaklaşımla Kronik Prostatit Tedavisi

Kronik prostatit, geçmişte hastaların kabusu haline gelebilen bir rahatsızlıktı. Ancak artık tıptaki gelişmeler ve bütüncül tedavi protokolleri sayesinde, bu inatçı hastalığın üstesinden gelmek mümkün hale geliyor. Kliniğimizde uyguladığımız kronik prostatit tedavisi protokolü,hem modern tıbbın imkanlarını hem de tamamlayıcı yöntemlerin gücünü bir arada kullanarak hastalığa karşı mücadele veriyor. Bu sayede, sadece enfeksiyonu baskılamakla kalmıyoruz; aynı zamanda kas gerginliğini çözüyor, sinir sistemini rahatlatıyor ve dokuların kendi kendini onarmasını sağlıyoruz.

Unutmayın, her hasta özeldir ve tedavi yaklaşımımız da kişiye özel planlanır. Kimi hastada prostat masajı ön planda tutulurken, kimisinde ozon veya şok dalga terapisi daha önemli olabilir. Önemli olan, tüm bu yöntemlerin bir ekip çalışması halinde, uyum içinde kullanılmasıdır. Eğer siz de uzun süredir geçmeyen prostatit şikayetleri yaşıyorsanız ve defalarca farklı tedaviler denediyseniz umutsuzluğa kapılmayın. Kliniğimizdeki bütüncül tedavi yaklaşımı ile, kronik prostatit ile mücadelede yeni bir döneme adım atabilir, sağlığınıza kavuşma yolunda ciddi bir ilerleme kaydedebilirsiniz. Unutmayın, doğru tedavi protokolü ile ağrısız ve rahat günler sizi bekliyor!

Chronic prostatitis: current treatment options
Magri V, Wagenlehner FM, Perletti G. Drugs. 2016.
 

Role of repeated prostatic massage in chronic prostatitis
Shoskes DA, Shahed A. Can J Urol. 2007.
 

Therapeutic use of pulsed electromagnetic field therapy reduces prostate volume and improves lower urinary tract symptoms in benign prostatic hyperplasia: a pilot study
Zakharchenko M et al. Aging Male. 2020.
 

Low-intensity shockwave therapy for the management of chronic prostatitis/chronic pelvic pain syndrome: a systematic review and meta-analysis
Wang Y, Wang J, Zhang D, Zhang Y. World J Urol. 2021.
 

Intraprostatic ozone therapy: A minimally invasive approach in the treatment of chronic prostatitis
Dündar M, Yaman M, Ural D. Int J Clin Exp Med. 2017.
 

Treatment of chronic prostatitis: intraprostatic antibiotic injections and prostatic massage
Moskowitz RH, Levin RM, Whitmore WF. J Urol. 1988.
 

Neuromodulation for the management of chronic pelvic pain: a systematic review
Tu FF, As-Sanie S, Steege JF. Obstet Gynecol Surv. 2023.



 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

testesteronu-etkileyen-diger-hormonlar
Testesteronu Etkileyen Diğer Hormonlar

Testesteron sentezinin düzenlenmesi hipotalamik-hipofiz sisteminde meydana gelen karm…

skrotumdaki-ele-gelen-kitleler-hakkinda-bilinmesi-gerekenler
Skrotumdaki Ele Gelen Kitleler

Skrotumdaki ele gelen  kitleler  hakkında bilinmesi gerekenler…

d-vitamini-ve-erectil-disfonksiyon-iktidarsizlik
D Vitamini ve sertleşme sorunu (İktidarsızlık)

Yazıya başlarken sertleşme sorunu tedavi rehberlerinde bize öğretildiği gibi birinci …

E-Bültene Kayıt Olun!

E-Bülten’e kayıt olarak en yeni haberler, duyurular ve güncellemelerden ilk siz haberdar olabilirsiniz...