Prostat Kanseri

Nedir? Kimlerde Görülür? Belirtiler (Semptomlar)

Prostat, kestane şeklinde idrar kesesi (mesane) nin alt kısmında penis içi idrar yolunun ilk kısmını çevreleyen bir organdır. Prostat sonradan oluşmaz, erkekler prostat organları ile birlikte doğarlar.

Prostat kanserinin kendine özgü belirtisi yoktur, genellikle prostat büyümesinin görüldüğü 50 yaş üstünde ortaya çıktığı için hastalar prostat büyümesinden kaynaklanan belirtiler ile bize başvururlar.

Bu Belirtilerin Başlıcaları:

  • İdrar yaparken zorlanma,
  • Bekleme,
  • İdrarda incelme,
  • Kesik kesik idrar yapmadır.
  • normal-prostat

Prostat Büyümesi Şikayetleri İle Gelen Hastaya Biz Ne Yapıyoruz?

Hastaların prostat büyüme şikayetlerini değerlendirirken kanser ihtimalini kaçırmamak için kan tahlilinde PSA baktırıyor ve hastamızı anus=makattan parmakla muayene ediyoruz. Prostatı muayene edebilmenin ürologun ona dokunabilmesinin tek yolu makattan yapılan parmak muayenesidir.

PSA tahlili, her laboratuarda yapılabilen ve hastanın aç olmasını gerektirmeyen bir tetkiktir.

PSA, Parmakla Muayene ve Prostat Kanseri Teşhisi

Prostat kanserinden şüphe edebilmemiz için ya hastamızın PSA düzeyi kanda 2.5 (eski bilinen gibi 4 değil) üstünde ya da parmak muayenesinde prostat yüzeyinde sertlik ya da ikisinin birlikte olması gerekiyor.

Sadece PSA yüksekliğinde kanser saptama oranımız %25 civarında iken prostat muayenesinde sertlik de beraberinde varsa kanser saptama oranı %49 lere yaklaşmaktadır. Prostat muayenesinde sertlik saptanması sonucunda biopsi yapılıp kanser saptanan hastaların %16 inde PSA normal düzeydedir, bu açıdan tecrübeli bir ürologun yaptığı parmak muayenesi çok önemlidir.

PSA yüksekliği ya da prostat da sertlik saptarsak ya da ikisi aynı anda mevcut ise prostat kanseri teşhisi için yapılacak tek şey Prostat Biopsisidir. Yani prostat kanseri teşhisi Prostat Biopsisi ile konur.

Prostat Kanseri Teşhisi Nasıl Konur? Füzyon Biopsi Nedir?

Prostat kanseri erken evrede yakalandığında tedavi başarı oranı %90 lardan fazladır, bizim amacımız kanseri prostat içinde yani prostat dışına taşmamış evrede yakalayabilmektir.

Günümüzde hastalığı erken yakalayabilmenin 2 yolu var:

  • Açlık tokluk fark etmeksizin yapılacak Total PSA dediğimiz basit kan testi: Hastanın yaşına göre bulunan değeri üroloji uzmanı yorumlayacaktır, 50 yaşına kadar PSA değerinin 2 yi geçmemesi gerekir.
  • Tecrübeli bir üroloji uzmanının anusten (barsağın son bölümü) yapacağı parmak muayenesi ile prostatta bir sertlikle karşılaşması “kanser öncelikle sertlik demektir” yani hangi organdan kaynaklanırsa kaynaklansın oluşan bir tümör sert bir dokudur, insan vücudunda prostata dışarıdan dokunabileceğimiz tek yer anusten (makat) muayenedir. Bu nedenle tecrübeli üroloji uzmanının prostat yüzeyinde sertlik bulması yüksek oranda kanser şüphesi taşır.Yani bir erkeğin kan tahlilinde PSA nın yüksek bulunması veya parmak muayenesinde sertlik bulunması veya aynı hastada her ikisinin birden bulunması bize prostat kanseri düşündürür ve bundan sonra yapılacak tetkikler prostat kanserini saptamaya ya da yok olduğunu ispatlamaya yönelik tanı yöntemleridir.

Prostat Kanseri Teşhisi Prostat Biyopsisi İle Konur

  • Yani “prostat içine anusten sokulan iğnelerle alınan parçaların patolojik incelemesi sonucu kanser vardır ya da yoktur” denir.
  • Son yıllara kadar bu işlem anusten sokulan bir ultrason kılavuzluğunda prostatı görüntülemek ve “rastgele 12-16 parça almak” şeklinde yapılıyordu. Ancak bu körlemesine yapılan bir biopsi idi, parçalar prostatın rastgele bölgelerinden alınıyordu çünkü makattan sokulan ve kılavuzluk yapan ultrason sadece prostatı gösteriyor ancak prostat içindeki tehlikeli kanser odaklarını gösteremiyordu, dolayısıyla makattan sokulan iğneler kanserli dokuya denk gelmez ise kanser olmasına rağmen biopside kanseri bulamama ihtimali söz konusu idi.

Son Dönemde Neler Yapılıyor? Neler değişti?

  • MR geliştirildi, Klasik MR görüntülerine ilaveten birçok özellik eklenerek, “Multiparametrik Prostat MR” yöntemi tartışmalara rağmen üroloji kullanımına girdi.
  • Prostat kanseri şüphesi olan hastalarda”Multiparametrik Postat MR” çektirilebilir. Bu MR sonucunda prostatın içindeki yüksek riskli kanser alanlarını MR işaretliyor ve görüntüleri bir CD ye aktarıyor.
  • Hastamıza biyopsi planlıyor ve biyopsi yaparken biz bu CD yi biopsiyi ultrason görüntüleri ile bilgisayar vasıtası ile eşleştiriyor ve biyopsi parçaları alacağımız yerleri MR görüntüsü gibi ultrasonda 3 boyutlu görebiliyoruz.
  • Dolayısıyla parçaları prostatın rastgele yerlerinden değil MR ın kılavuzluğunda, MR ın işaret ettiği yerlerden alınmış oluyor. Yani MR ile ultrasonun bu birlikte yaptığı biyopsi “Füzyon biyopsi” olarak isimlendiriliyor, , bu da Multiparametrik Prostat MR ı ile biyopsiyi yapacak üroloji uzmanının MR görüntülerini ultrasona aktarıp onun işaret ettiği yerlerden parçaları almasını ifade ediyor. Yani Multiparametrik Prostat MR + Biyopsi esnasında kullanılan ultrasonun birleşmesi…
  • MR-Ultrason Füzyon Biyopsi: “akıllı biyopsi robotu ve gelişmiş bilgisayar yazılımları ile MR görüntülerini ultrasonda görüp hedefe yönelik doğru adreslerden parçalar almayı sağlamaktadır.

Füzyon Biopsinin Avantajları

  • Füzyon biopsinin diğer standart körlemesine yapılan prostat biyopsiye oranla kanser yakalama oranı 3 kat daha fazla ve eski yöntem standart biopside saldırgan vahşi kanserleri 1 defada yakalayamama oranı: %39.
  • Standart kör biyopside (eski yöntem) kanser yakalama oranı %30-40, dolayısıyla ilk biyopside kanser saptanmamış ama şüphe hala devam ediyor ise 2., 3., 4. kez biyopsi yapmak gereksinimi doğuyor idi, halbuki füzyon biyopsi de 1. defada kanser yakalama oranı standart yönteme oranla çok daha yüksek ve füzyon biyopsi ile yakalanan kanserler son derece yüksek dereceli (en az 7) saldırgan hayatı tehdit eden kanser tipi olarak karşımıza çıkmaktadır
  • İlk defada yüksek tanı koyma özelliğinden dolayı daha sonra tekrarlayan biyopsilerden hastalar kurtulmuş olur
  • Standart yöntemde ultrasonun göremediği yerlerden MR kılavuzluğunda örnek alma şansı vardır.

PSA'yı Kanser Dışında Yükselten Nedenler?

  • İdrar yolu enfeksiyonları, idrar kesesine penisten girilerek yapılan girişimler (endoskopi, taş kırma, sonda takılması gibi), prostat biopsisi ve bazen hiç neden yokken büyük hacimli Prostat varlığı da PSA yı yükseltir.
  • Bazı ilaçların kullanımı PSA yı kanda gerçek değerinin altına düşürür (prostat büyümesi için kullanılan ilaçlar ve saç dökülmesinde kullanılan bazı ilaçlar belli süre kullanılınca PSA yı kanda düşürür).

Biopsi Sonucunda Kanser gelince bilinmesi gerekenler

Prostat biopsi patoloji rapor sonuçlarında prostat kanseri “Adenokanser” diye ifade edilir.

Aşağıdaki biopsi sonuç örneğinde de görüldüğü gibi alınan örneklerin kaçında kanser olduğu, kanserli parçanın mm cinsinden boyutu ve yüzdesi kanserin biyolojik davranışı yani saldırganlığı hakkında fikir verir.

Bunlardan en önemlisi iki rakamın toplamıyla ifade edilen “Gleason Sum=Gleason Skor” denen parametredir. Hastalarımıza ne tip tedavi planlayacağımız bile çok kez bu parametreye dayanır. İki rakamın toplamı 10 a ne kadar yakın ise kanser o denli saldırgan demektir, genellikle 7 ve üzeri çok daha tehlikelidir.

Örneğin; 3+3=6, 4+3=7, 4+5=9 gibi ifadelerle karşılaşılır; ilk yazılan rakam da ayrı bir önem arz eder, nitekim 4+3=7 çıkan bir kanser tipi 3+4=7 çıkmış bir kanserden daha saldırgan ve tehlikelidir.

Prostat Kanserinin Tedavisi

Burada en kritik soru   hastaya uygulayacağımız tedavi  fazla bir tedavi midir ? her prostat kanserinin  tedavi edilmesine kesinlikle gerek yoktur. Çünkü prostat kanseri  yerine göre çok yavaş ilerleyen bir hastalıktır.  Bir çok prostat kanseri  hastası prostat kanserinden değil   diğer hastalıkları  nedeniyle ölür .

Tedavi, esas olarak kanseri hangi evresinde teşhis ettiğimiz ile çok yakın alakalıdır, prostat kanserini teşhis ettiğimiz anda hastalık şu 3 evreden birinde olabilir ve tedavi evresine göre planlanır.

  1. Prostat içine sınırlı, etraf dokulara yayılmamış, uzak organlara yayılmamış (Lokalize prostat kanseri): PSA denen kan tahlilinin kullanılması, hastalarımızın daha bilinçli olmaları sayesinde prostat kanseri vakalarının çoğunu biz bu erken evrede yakalıyoruz. Bu hastaların ideal tedavisi “Radikal Prostatektomi”  yada takip  olabilir .
  2. Prostatın biraz dışına atlamış ama uzak organlara yayılım yok: Bu hasta grubunda eğer hasta yaşı 70’in altında ise, yani genç gruba giriyor ise ameliyat (Radikal Prostatektomi) ideal tedavidir, ancak bu ameliyat bu hasta grubunda genellikle tek başına yeterli olmaz ve ilaveten Radyoterapi ve bazen Hormon Tedavisi de gerekebilir.
  3. Metastaz yapmış (uzak organlara yayılmış) grup: Prostat kanserleri uzak organ olarak özellikle kemiklere ve karın içi büyük damarların etrafındaki lenf dokularına yayılırlar. Metastaz yapmış grupta yapılacak tedavi esas olarak Hormon Tedavisidir. Hormon tedavisi ilaçlarla ya da her iki testisi ameliyatla çıkarmak (İki taraflı Orchiektomi) ile sağlanır. Her iki yöntem, yani ilaç ya da testis ameliyatı aynı sonucu verir.

Kanserin Hangi Evrede Olduğu Nasıl Anlaşılıyor?

Eskiden tüm vücut kemik taraması MR vs. ile hastalığın yayılıp yayılmadığı; nereye yayıldığını anlamaya çalışıyorduk, günümüzde bunlar kullanılmıyor sadece Ga-68 PSMA PET ile hastalığın evresini anlayabiliyoruz. Bu prostat kanserine özgü bir PET tipi olup prostat kanserinin yayılımı hakkında bize net bilgi vermektedir.

Radikal Prostatektomi Ameliyatı Öncesi Ve Sonrası

Bu ameliyat günümüzde erken yakalanmış prostat kanserinin dünyaca kabul edilmiş en iyi tedavisidir. Bu ameliyat özellikli bir ameliyat olup bu konuda tecrübeye sahip ekibin işidir. Radikal Prostatektomi Ameliyatı ile prostatmeni keseleri, bazen gerektiğinde damarların etrafındaki lenf dokuları çıkarılıp penis içindeki idrar yolu ile mesane tekrar birleştirilir.

Erken yakalanmış kanserde bu ameliyat ile elde etmek istenen:

  • Kanserden tamamen arınmak (Cerrahi sınırlarda tümör yok)
  • Ameliyat sonrası idrarını tutabilmek
  • Ereksiyonun (penis sertleşmesinin) devam edebilmesidir.

Ameliyat Sonrası İdrar Kaçırma

Hastaların bu ameliyattan sonra en korktukları sıkıntı, idrar kaçırmadır.” Ancak bizim bu konuda tecrübemizle geldiğimiz noktada, ameliyattan sonra idrar kaçırmak söz konusu değildir!” gibi  yaklaşımlar kesinlik gerçeği yansıtmaz ve ticari  kaygı nedeniyle söylenmiş sözlerdir. ameliyet sonrası dönemde idrar kaçırma meydana gelirse   size söylenecek ilk  söz sizin tümörünüz   nedeniyle size özel bir durum olduğudur. 

Ameliyat Sonrası Ereksiyon ve Sertleşme

Bu ameliyat esnasında ereksiyonu sağlayan sinirlerin bir kısmı veya tamamı prostatla birlikte çıkartıldığı için hasta normal şartlarda ameliyat sonrasında ereksiyon sağlayamaz, sertleşmesi tam olarak biter. Ancak ameliyat esnasında sinirlerin korunabilmesi ile ereksiyon korunabilir. Buradaki incelik kanserli prostatın tamamının çıkartılırken bir demet halinde prostata yapışık olan sinirlerin kesilmeden korunabilmesidir.

Ereksiyonu Sağlayan Sinirler Hangi Hastalarda Korunamaz?

Prostat kanseri teşhisi konduğunda hastalığın prostat dışına taşma ihtimali var ama uzak organlara yayılım yok ise yani yukarıda bahsedildiği gibi prostat kanseri “Lokal İleri” diye tanımladığımız evrede ise ameliyat sırasında ereksiyonu sağlayan sinirleri korumuyor yani vücut içinde bırakmıyoruz. Bu hastalarda kanser sinirlerin prostata yapıştığı yere kadar ilerlediği için ameliyat sonrası kanserin önemli miktarını içeride bırakma riski söz konusu. Bu tip hastalarda prostatı daha etraflıca çıkarıp o bölgedeki lenf dokularını da temizlemek gerekiyor.

Ameliyata İlaveten Lenf Dokularını Temizlemek Hangi Hastalarda Gerekli?

Hastalığı teşhis ettiğimizde hastalık Lokal İleri evresinde ise, ya da muayene ve tetkikler ile bundan şüpheleniyor isek sadece “Radikal Prostatektomi” yapmak, yani sadece prostatı çıkarmak tedaviye yetmeyecektir, ilaveten bu hastalarda genişletilmiş Lenf temizliği yapmak gerekir. 

Sosyal Medyada Paylaş:

Soru Sor

Bunlar da İlginizi Çekebilir

mutluluk-cubugu-penis-protezi-penil-protez-nedir
Mutluluk Çubuğu – Penis Protezi – Penil Protez Nedir?

Penis protezi (penil protez) ya da halk arasında bilinen adıyla mutluluk çubuğu cinse…

bobrek-kanseri
Böbrek Kanseri

Böbreklerin idrarın oluşup aktığı bölümü ve dış kısmından kaynaklanan kanserlerin ted…

prostat-buyumesi
Prostat Büyümesi

Ürolojide bu hastalığa “BPH” yani Benign Prostat Hiperplazisi denir. Bu hastalık Ürol…

E-Bültene Kayıt Olun!

E-Bülten’e kayıt olarak en yeni haberler, duyurular ve güncellemelerden ilk siz haberdar olabilirsiniz...